Sayı :2013/25
Konu: “ AKP’nin ülkeyi yönetme ehliyeti kalmamıştır” 18.12.2013
Kod: 32.011.159
BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye 17 Aralık sabahına uzun süre konuşulacak bomba gibi haberle
başladı. Üç Bakan'ın oğlu, Fatih Belediye Başkanı, üst seviyedeki kimi
bürokratlar ve ünlü iş adamları dâhil çok sayıda kişi yolsuzluk operasyonu
kapsamında gözaltına alındı.
Çatışma büyük, iddialar
vahim, operasyon derin. Yolsuzluk, yağma, talan, yozlaşma, çürüme
neredeyse ülkenin tüm kılcal damarlarına kadar yayılmış.
Bu operasyonu,
cemaat ile AKP arasındaki kavga olarak görenler, “birbirlerini yemeye başladılar,
bu kavga AKP’yi götürür” ham hayaline kapıldılar. Hani neredeyse “Celladını,
kurtarıcısı olarak gören bir toplumun, kasabın bıçağını yalayan aptal danaya
benzemesi” gibi, kimileri Fetullah Gülen cemaatinin önüne savunma
kalkanı olmaya, kimileri ise Ergenekon tetikçisi savcının, aslında ne kadar
“demokrat”, “tarafsız” ve “yurtsever” olduğunu kanıtlamaya soyundular.
Bizlerin görevi;
Küresel yağmacılar(ABD ve AB) Cemaat- AKP arasındaki bu tepişmenin üzerini
örten toz dumana aldanmadan, somut gerçeği cesurca dillendirmektir. Birkaç
noktanın altını çizelim:
1.
Geldiğimiz
bu gün, yönetenlerin eskisi gibi yönetemediği; yönetilenlerin ise eskisi gibi
yönetilmek istemediği(gezi direnişi, 29 Ekim,10 Kasımlar anımsanmalıdır) bir
süreçtir.
2.
Küresel
yağmacılar(ABD ve AB) ve Cemaat koalisyonu açısından, bu güne değin süreci
başarıyla götüren AKP’nin “son kullanma tarihi” dolmuştur.
3.
Bu
durum karşısında AKP'yi iktidara taşıyan güçler, bu gerçeğe göre yeniden
pozisyon alma, yani son kullanma tarihi dolan AKP sonrasını projelendirmeye
yöneldiler.
4.
Gerek
küresel yağmacılar, gerekse cemaat, AKP’nin dönüştürdüğü yeni Türkiye’yi
kabullenecek ama AKP kadar kontrolsüz gitmeyecek bir iktidar seçeneği yaratma
çabasındadırlar.
5.
AKP’nin yüzü halk nezdinde yıprandığı için
küresel çete elinin altında alternatifini bulundurur. İşte bu nedenle ve bu
aşamada CHP heyeti ABD’ye uçtu ve gerek küresel güçlere, gerekse Cemaat'a “Ben
hazırım” mesajını bizzat Genel Başkanın ağzından verdi.
Görüldüğü üzere 17 Aralık operasyonu aslında karşı
devrimci güçlerin sistemdeki ayıplarını kapatmaya, örtmeye yönelik bir çabanın
ürünüdür.
Küresel yağmacı-gerici koalisyon toplumsal
muhalefetin tepkilerini kontrol altında tutabilmek için sistem içi
kanalları(seçimler, vb.)kontrollü olarak açık tutmaktadır. Çünkü sürgit baskı, şiddet belirli bir
aşamadan sonra etkisini yitirir. Hatta ters teper. Bu nedenle, örneğin
Silivri’de yakalandığı kanser nedeniyle ölümle burun buruna olan Fatih
HİLMİOĞLU değil ama dışarıya çıkarsa toplumsal muhalefeti etkisiz kılmakta
etkili olacak Mustafa Balbay’ın tahliyesine izin verilir.
Diğer yandan iktidarıyla, muhalefetiyle, Demokrasiden
seçimleri, özgürlüklerden ise tüketimi algılayan/algılatan, birbirinden özde hiçbir farkı kalmamış siyasal partilerden birinin
kuyruğuna takılarak,
yolsuzluk, yağma, talan, yozlaşma ve çürümeden kurtuluş umanlar, toplumsal muhalefetin birikimini,
enerjisini tüketerek, bu kokuşmuş sistemin kalıcılığına
hizmet edenlerdir.
Elbette 17 Aralık çok önemli bir gelişmedir. Küresel
yağmacılar(ABD ve AB) Cemaat- AKP’den oluşan gerici koalisyon dağılmaktadır. Pandora’nın kutusu açılmış, pislikler Ortaya
dökülmeye devan etmektedir. Bu bir
çöküşün işareti olduğu gibi, aynı zamanda yeni bir dirilişin, ayağa kalkışın
başlangıcı olmalıdır.
Bu
koşullarda, AKP’nin tek bir gün daha ülkeyi yönetme ehliyeti kalmamıştır.
Hükümet derhal istifa etmelidir. Ortaya çıkacak boşluğu, Küresel
yağmacılar(ABD ve AB) ve Cemaat koalisyonu tarafından seçenek olarak hazırlanıp
önümüze sunulanlar değil, halka güvenerek; halkla birlikte
engebeli, dolambaçlı da olsa zorlu yolları yürümeyi göze alabilen halkı
devrimci cephe dolduracaktır.
YÖNETİM KURULU ADINA:
Mahmut
ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA
ŞUBE BAŞKANI