Uğur Mumcu’nun katledilerek
aramızdan alınışının 27. Yılındayız. 27.Adalet ve Demokrasi Haftası içinde aynı
zamanda “hain tuzaklarla” aramızdan alınan Muammer AKSOY, Bahriye ÜÇOK, A.
Taner KIŞLALI, Necip HABEMİTOĞLU, Gaffar OKKAN ve daha onlarca devrim şehidini
bir kez daha anıyoruz.
Onlar, emperyalizme karşı
bağımsızlık, sömürüye karşı eşitlik, faşizme karşı özgürlük ve
demokrasi, gericiliğe karşı laiklik, savaşa karşı barış ve
kardeşlik, ayrımcılığa karşı eşitlik mücadelesi verdikleri için katledildiler.
Bu katliamların arkasındaki güçler ülkemizi emperyalizme, sömürüye ve
gericiliğe teslim edenlerdir. Ülkemiz tam da böylesi bir
zihniyetin kahredici sultası altındadır. Bugün iktidarda bulunan gelenek
ile ülkemizin yüz akı aydınların, Kemalist devrimcilerin, yurtseverlerin
katliamını gerçekleştiren zihniyet aynı damardan beslenmektedir ve ortaktır.
Aydınlanma düşmanı, emperyalizm uşağı, gerici ve işbirlikçidir.
Bu nedenle; Siyasal
dinci faşizme ve gericiliğe karşı mücadele, siyasal dinciliği besleyen,
palazlandıran ana damar olan emperyalizmle karşı mücadele ile özdeştir. Başka
bir söylemle emperyalizmi alt etmeden siyasal-dinci faşizmi ve gericiliği alt
etmek olanaksızdır. Hesaplaşmayı dinci-gerici siyasal sistemin temel dayanağı
olan emperyalizmle yapmayı göze alamayan her hareket tali sorunları öne çıkarıp
dinci faşist sistemin aklanmasına meşrulaştırılmasına hizmet eder.
Toplumsal gericiliği ve
bağnazlığı devlet eliyle örgütleyen, 1923 Cumhuriyeti’ni
boğazlayan, tüm kurum ve değerlerini yıkan iktidar ve ortakları,
kendi varlıklarını katliamlar, darbeler, baskıcı yöntemler ile sürdürme çabası
içindedir. Tam da bu nedenle bugün yaşanan “başkanlık” değil
din ambalajı ile örtülmüş faşist diktatörlüktür. Faşist diktatörlükler
ise doğası gereği “insanlık suçu” işlemekten sabıkalıdırlar.
Ancak ne yaparlarsa
yapsınlar Kubilay’dan bu yana katledilen, yakılan, idam sehpalarına çekilen
aydınların, Kemalist devrimcilerin, yurtseverlerin aydınlığını bu ülkenin
üzerinden silemediler/silemeyecekler. Emperyalist politikalara, siyasal islamcı
rejime, palazlandırılan gericiliğe rağmen bu ülkenin onurlu insanlarının
mücadelelerini bitiremediler/bitiremeyecekler.
Bu gün tükenmeye doğru
ilerleyen, yaşamın her alanını işgal etmeye çalışan siyasal islamcı baskı
rejimine, gericiliğe, diktatörlüğe karşı laiklik ve özgürlük
mücadelesini yükseltme, haramilerin saltanatına son verme zamanıdır.
Emperyalizmin dümen suyuna
girmiş, iktidarı ele geçirmiş egemenlerin belirlediği meşruluk anlayışı, “tek
kişi yasalarını” temel alırken, çoğu zamanda bu yasaları bile
tanımazken, Kemalist devrimciler için meşruluk; doğru ve haklı
olanın, Kemalist devrimin ve halkın çıkarına olanın savunulmasıdır. Bunun için
savaşım verilmesidir.
Bu ülkenin bütün
yurttaşlarını bu haklı ve onurlu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Artık
“unutmadık” demek yetmiyor. Hain tuzaklarda katledilenlerin özlemini duyduğu
bir düzeni kurmak boynumuzun borcudur. Bu nedenle; 24 Ocak yalnızca bir anma
günü değil, gerici diktatörlüğe, işbirlikçiliğe, sömürüye karşı direniş ve başkaldırı günüdür!
Dinmeyen acımız, bitmeyen
öfkemiz, özlemimiz ve sevgimizle tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha
anıyoruz. Işıkları yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.
Yönetim
Kurulu Adına:
Mahmut
ÖZYÜREK
Ulusal
Eğitim Derneği
Isparta
Şube Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder