Bilindiği gibi üniversite, bilimsel
yöntemlerle gerçeğin araştırılıp öğretildiği kurumlardır. Toplumsal yaşamın
sürdürülmesi için gerekli olup neyi, nasıl ve niçin yapacağını sorgulayan
hakimlerin, savcıların, öğretmenlerin, siyaset bilimcilerinin, … yetiştirildiği
yerlerdir. Toplumun aklı ve vicdanı olup laik, demokratik sosyal hukuk
düzeninin yaratıcısı ve güvencesi olan bir sistemdir.
Üniversite sisteminde, örneğin;
Ø İstanbul
Üniversitesi, AKP liderine, medeniyetler ittifakına katkı nedeniyle, fahri doktora
vermişse,
Ø Mardin
Artuklu Üniversitesi, 2011-2012 öğretim yılına Kuran-ı Kerim ve dualar okuyarak
başlamışsa,
Ø İstanbul
Sabahattin Zaim Üniversitesi, İslami kurallara göre çalışan faizsiz banka
sistemlerini araştırıp bu kapsamda yeni bir uygulamaya geçeceğini açıklamışsa,
Ø AKP’nin TÜBA
üyesi yaptığı felsefeci bir fen-edebiyat fakültesi dekanı, “Üniversiteye medrese diyelim; tüm okulları
imam hatiplere dönüştürelim” diyebilmişse,
Ø Artvin Çoruh
Üniversitesi, tüm öğrencileri ve ailelerini 'Umre'ye çağırmışsa,
Ø Balıkesir
Üniversitesi’nde Manevi Psikolojik Danışmanlık Uygulama ve Araştırma Merkez’i
açılmışsa,
Ø İstanbul
Teknik Üniversitesi, bir “helal gıda” firmasıyla anlaşarak helal gıdaya
standart getirme çalışması başlatmışsa,
Ø İnönü
Üniversitesi, 27-29 Nisan 2017 tarihlerinde, ‘Geleceğin İnşasında İmam-Hatip
Okulları’ konulu uluslararası bir sempozyum düzenlemişse,
Ø İTÜ,
harem-selamlık havuz uygulamasını benimsenmişse,
Ø Karabük
Üniversitesi, II. Abdülhamit’e, ‘Türkiye'nin ilk Raylı Sistemler
Mühendisliği'ni önerisi nedeniyle fahri doktora vermişse,
Ø Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi, Başbakan B. Yıldırım’a, “Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi alanında, Türk siyasal hayatı ve kamu yönetimine üstün katkılarından
dolayı” fahri doktora unvanı vermişse,
Ø İstanbul
Üniversitesi’nin bir öğretim üyesi, Nuh'un cep telefonu, insansız hava aracı ve
füze kullandığını söyleyebilimişse,
Ø Üniversitelerarası
Kurul, iktidarın aşırı şiddet uyguladığı gezi parkı eylemleriyle ilgili olarak
yayımladı bildiride,
Ø iktidarın
yaşattığı vahşetten tek satır söz etmemişse,
Ø “Bölgesinde
ve dünyada adalet ve huzur ortamı arayışıyla ağırlığı her geçen gün artan güçlü
ve istikrarlı bir Türkiye”den söz edilebilmişse,
Ø “Türkiye’nin
demokrasiyi içselleştirme sürecinde olduğunu” söyleyebilmişse,
Ø Dicle
Üniversitesi’nde bir ilahiyatçı, derslere başı açık giren kızlara, “Sizin
yüzünüzden melekler derse gelmiyor” diyebilmişse,
Ø Uludağ
Üniversitesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer İlçe Müftülüğü ile
ortaklaşa 'Kuran ve sünneti merkeze alan bir hayat' adlı Kutlu Doğum Haftası
etkinliklerini Üniversite Kampüsünde gerçekleştirmişse,
Ø Karamanoğlu
Mehmet Bey Üniversitesi, “Şeytanla mücadele edecek insan eğitimi üzerine
çalışmaları bulunan" yardımcı doçent ilanı vermişse,
Ø Marmara
Üniversitesi Tıp Fakültesi, by-pass ameliyatlarıyla ilgili bir makaleyi, “Evrim
teorisi ve evrimsel argüman çok fazla kullanılmış, sıkıntı yaşarız”
gerekçesiyle reddetmişse,
Ø Harran
Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı, “'Biyoloji kitaplarında ateizm
öğretiliyor” diyebilmişse,
Ø Sağlık
Bilimleri Üniversitesi rektörü, “Helal olmayan katkıları içeren ilaçların
inançları tehdit ettiğini” söyleyebilmişse,
Ø Ege
Üniversitesi’nin bir bölüm başkanı, uygulamalar dersinden kalan öğrencilerine,
15 Temmuz şehitlerine, gaziler vakfına ya da Kızılay’a 100 lira
bağışladıklarını belgelediklerinde 100 puan vereceğini açıklamışsa,
Ø Gazi
Üniversitesi'nde bir araştırma görevlisinin Ergun Göze hakkında hazırladığı
fihrist tez olarak kabul edilmişse,
Ø Bingöl
Üniversitesi’nde bir profesör, tahıl ıslahını cennetle anlatırken; bir
matematik öğretmeni, sınavdaki matematik sorusunda, “Muhittin ile Barış’ın
günah oranlarını” hesaplatmışsa,
Ø Necmettin
Erbakan Üniversitesi’ne taşeron iççi alımında, “İslam’ın kaç şartı var? Kuran-ı
Kerimin ilk suresi nedir? Tebbet suresinin anlamı nedir?” gibi sorular soruluyorsa,
Ø Artuk
Üniversitesi rektörü, AKP lideri için, “Ben genel başkanımızın Mardin
temsilcisiyim” ve
Ø "En iyi
tedavi, ruhi tedavi ve namazdır” diyebilmişse,
Ø Ondokuzmayıs
Üniversitesi, AKP liderinin Samsun'a gelmesi nedeniyle, sınavları ertelemişse,
Ø Ege
Üniversitesi rektörü, 28 Nisan 2018 günü AKP kongresi için İzmir'e gelen AKP
liderini, 382 akademisyeni yola dizerek karşılamışsa,
Ø 382
akademisyen, kente siyasal bir etkinlik için gelen siyasal parti liderini ya da
bir cumhurbaşkanının karşılamak için yolda sıraya dizilmişse,
Ø YÖK, akademik
ve/ya da toplumsal gereksinimlerle değil de, bir parti liderinin ya da
cumhurbaşkanının istekleri doğrultusunda
hareket etmeye başlamışsa,
Ø yukarıda
özetlenen eylem ve söylemlere, hemen her gün bir yenisi ekleniyorsa,
üniversitelerimizin nereye sürüklendiğini sormak gerekmiyor mu? Bu gidişe dur
demenin zamanı gelmedi mi? 11/05/2018 Cuma
Ø
Rıfat Okçabol
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/rifat-okcabol/bu-durum-surdurebilir-mi-i-237249
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder