BASIN AÇIKLAMASI
BUGÜN 5 Aralık 2017, kadınlarımızın seçme ve seçilme haklarını kazanmasının 83.yıldönümü!
Cumhuriyet döneminde kadın hakları konusundaki en önemli adım 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen “Medeni Kanun” dur. Medeni Kanun, tam bağımsızlığını kabul ettirmiş bir ülkenin yasalarıdır ve devrim kanunlarının temel taşlarından da biridir.
Bu kanunla Şer’i hukuk yerine pozitif hukuk egemen kılınmış ve Türk kadını yasalar önünde mutlak bir biçimde erkekle eşit hale getirilmiştir. 5 Aralık 1934 günü kadınların genel seçimlere katılma ve milletvekili seçme/seçilme hakkını kazanmasının temelinde17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen “Medeni Kanun” vardır.
Türk kadını bu haklarını kazanmak, özgürlüğünü ve bağımsızlığını elde edebilmek için İşgale karşı direnmiş, dayatmalara karşı direnmiş, tecavüze direnmiş ve bağımsızlık elde edilene dek mücadele etmiştir. Kendini kafesin dışına atabilmek, peçeden kurtulmak, üniversiteye girebilmek Atatürk’ün desteğiyle ancak kendisinin iradesi ile olmuştur. Yani Türk kadının özgürleşmesinin, temel hak ve özgürlüklerine sahip olmasının tek güvencesi ülkesinin ve ulusunun bağımsızlığıdır. Emperyalist işgale, dinci gericiliğe, yağma ve soygun düzenine karşı direnen bir toplumun kadını özgürdür ve özgürlüğünü koruyabilir.
Türk kadınının çağdaşlığa, aydınlığa yönelik toplumsal duruşunu sağlayan yalnızca 5 Şubat 1926 yasaları değil, tam bağımsızlık, bir bütün olarak devrim yasalardır.
İşte bu gerçeği çok iyi bilen emperyalist, yağmacı haydutlar, onlarla iş ve güç birliği içindeki dinci gerici iktidarlar kadından başlayarak toplumu yeniden ortaçağ karanlığına sürüklemek, Türk kadınının kan ve can bedeli elde ettiği kazanımları elinden almak, kadınlarımızı peçeyle, çarşaf ve türbanla esaret altına almak, toplumsal yaşamın dışına itmek için Bağımsızlığımıza ve bir bütün olarak devrim yasalarına saldırmaktadırlar. Üzülerek belirtelim ki bu konuda azımsanamayacak bir yol da almışlardır.
Türkiye bu gün dinci – işbirlikçi – gerici iktidarlar eliyle yalnızca kadın hakları konusunda değil, toplumsal ve siyasal yaşamın tüm alanlarında bir çıkmaza sürüklenmiştir.
1920’li yıllarda elde ettiğimiz kayıtsız koşulsuz egemenliğimiz ve ulusal Bağımsızlığımız alabildiğince örselenmiş, ağır ve onulmaz yaralar almıştır. Bu olguya koşut olarak kadın haklarında elde edilen kazanımlar birer birer yitirilmiş/yitirilmektedir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu bu çıkmazdan kurtuluşu ancak yeniden tam bağımsızlığın ve kayıtsız koşulsuz egemenliğin sağlanması ile olanaklıdır.
Bu mücadelenin itici gücü ise kadınlarımızdır. Biz kadınlar olarak bağımsızlık ve özgürlük savaşımını 1920’lerde kazandık, yine kazanacağız.. Saygılarımızla.
YÖNETİM KURULU ADINA:
Serpil YAVUZLAR Feray SELEK
UED Isparta Şubesi Yönetim Kurulu UED Isparta Şubesi Yönetim Kurulu Yazman üyesi Başkan Yrd.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder