Halkımızı, özellikle de toplumun eğitimsiz kesimini Osmanlı tarihi
konusunda aldattılar. Abartılı masallarla, uyduruk öykülerle, düpedüz
yalanlarla Osmanlı padişahlarını öve öve göklere çıkardılar.
Bilinçli yürütülen bu yalan kampanyanın etkisinde kalan eğitimsiz
halkımız, özellikle de gençlerimiz, bu yalan kampanyanın mimarları gibi,
Osmanlı’ya “Ecdadımız”, yani “Atalarımız” diye anmaya başladılar ve “Osmanlı
Sevdalıları” olarak ortaya çıktılar.
Değerli Dostlar,
Kandırılmış Osmanlı sevdalılarına karşı gösterilecek en doğru
yaklaşım, Osmanlı ile ilgili doğruluğu tartışılamaz bilgileri ortaya koymaktır.
İşte, ben de öyle yapıyor ve Osmanlı sevdalılarını yüzleşmeye
çağırıyorum.
Osmanlı sevdalılarına önce çok kolay birkaç soru soruyorum:
• 36 Osmanlı padişahından ilk 10’nu sırasıyla sayabilir misiniz?
Maneviyatçı bir insan, ecdadının en azından 10 tanesinin adını bilmelidir,
değil mi?
• Osmanlı devletini kuran Osman Bey’in mezarı nerede, biliyor
musunuz? Mezarını hiç ziyaret ettiniz mi?
• Kendileriyle büyük gurur duyduğunuz Fatih Sultan Mehmet, Yavuz
Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan 2. Abdülhamit’in mezarları
nerede, biliyor musunuz? Yılda en az iki kez olsun, dini bayramlarda onların
mezarlarını ziyaret ettiniz mi? Manevi değerlere sahip bir kişi ecdadının
mezarını hiç ziyaret etmez mi?
• Son Osmanlı padişahı Vahdettin’in mezarı nerede, biliyor musunuz?
Mezarını ziyaret etmeyi hiç düşündünüz mü?
Değerli Dostlar,
Şimdi, Osmanlı sevdalıların önüne yaşanmış dört olayın
ayrıntılarını koyacağım, bakalım ne diyecekler.
Tarih: Haziran 1996’nın İlk Haftası
Sultan 4. Murat’ın (1623–1641) türbesi, yani mezarı, İstanbul
Sultanahmet semtindedir.
Türbede, 4. Murat’ın tabutunun üzerindeki orijinal pahalı örtüler
çoktan çalınmış, yerinde panayır renkli ucuz kumaşlar bulunmaktaydı.
Türbede temizlik, bakım ve onarım yapıldığı gözlemleniyordu.
Sultanahmet, yabancı turistlerin başlıca uğrak yerlerinden biridir.
Türbenin giriş kapısına İngilizce bir duyarı asılmıştı:
“Donation is needed to restore the tomb. Please help us! Thank
you.”
Türkçesi:
“Bu türbeyi onarmak için bağışa ihtiyaç vardır. Lütfen bize yardım
edin! Teşekkür ederiz.”
Osmanlı’nın torunları, ecdatlarının mezarını onarmak için
yabancılardan sadaka dileniyorlardı!
Gidelim, İstanbul’un fatihi, Fatih Sultan Mehmet’in Fatih’teki
türbesine, bakalım ne durumda.
Tabutun üzerindeki pahalı örtü çoktan çalınmış!
Bakımsız, bekçisiz, korumasız türbenin duvarına koskoca bir ilan
yapıştırmışlar:
“Sanduka üzerindeki sanduka örtüsü yenilenecektir. Bu nedenle 1,5
milyar liraya ihtiyaç vardır.
Makbuz karşılığında yardımda bulunmanız rica olunur.
Allah yardımlarınızı kabul eylesin.”
Fatih’in torunları olduğunu söyleyenler, ecdatlarının mezarını
onarmak için açıkça para dileniyorlar!
Bundan daha beter bir rezillik düşünebiliyor musunuz?
Bitmedi, dahası var!
Kanuni Sultan Süleyman’a (1520–1566), Avrupalılar “Muhteşem”
sıfatını vermişlerdi.
Muhteşem Süleyman’ın türbesi, İstanbul’da kendi yaptırdığı
Süleymaniye Camisi avlusundadır.
Muhteşem Süleyman’ın tabutunun üzerindeki altın işlemeli atlas örtü
çoktan çalınmış!
Türbe bakımsız, sahipsiz, bekçisiz, korumasızdır.
Bakım ve onarım yapmaya karar vermişler ve yine İngilizce bir
duyuru hazırlayıp türbenin kapısına yapıştırmışlar:
“Viyana kapılarına dayandığında yüz bin kadar Alman öldüren
Muhteşem Süleyman’ın türbesinin onarımı için bağışa ihtiyaç vardır.
Lütfen bize yardım edin!
Teşekkürler.”
Bu ilanı gören Avusturyalı, Alman turistlerin nasıl büyük bir
zevkle birkaç Mark’ı sadaka olarak fırlattıklarını gözlerinizin önüne getirin!
Kanuni Sultan Süleyman’a ecdadım diyen torunları, ecdatlarının
mezar onarımı için Avrupalı turistlere avuç açıp sadaka dileniyorlar!
Dünyada bir benzeri görülmemiş bir kepazeliktir bu!
Bundan daha aşağılık, bundan daha onursuz ve şerefsiz bir davranış
hayal edebilir misiniz?
Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan 4. Murat’ın
mezar onarımları için avuç açıp Avrupalılardan sadaka dilenilirken, devletin
yönetiminde bakın kimler vardı:
T.C. 53. Hükümet
ANAP-DYP Karma Hükümeti
Başbakan: Mesut Yılmaz
Bakanlar: Mehmet Ağar, Mehmet Keçeciler, Hüsnü Doğan, Agâh Oktay
Güner, Mustafa Taşar, Yaşar Dedelek, Nahit Menteşe, Cemil Çiçek, Oltan
Sungurlu…
Başbakan ve yukarıdaki bakanların alayı kendilerini Milliyetçi,
Maneviyatçı ve Muhafazakâr olarak tanıtıyorlardı.
Bu kişilerin tümü, Osmanlı şeriatçısı, Osmanlı sevdalısı, Osmanlıya
“ecdadımız” diyenler!
Bu kadar olsa neyse! Daha fazlası var!
Sıkı durun!
İstanbul’da padişah türbelerinin bakım ve onarımı için el açılıp
Avrupalılardan sadaka dilenilirken, bilim bakalım İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı kimdi?
Osmanlı sevdalılarının reisi Recep Tayyip Erdoğan!
Şimdi de Osmanlı sevdalılarının önüne ikinci bir olayın
ayrıntılarını koyuyorum
Tarih: Ekim 1996’nın Başları
İstanbul’da padişah türbeleri soyulmaya başlandı.
Türbesi soyulan ilk padişah Sultan Abdülmecit (1839–1861) oldu.
Türbesi, Fatih’teki Yavuz Selim Camisi’nin avlusundaydı.
Gece yarısından sonra bir grup mezar hırsızı türbenin kilidini
kırıp içeri girdiler ve dört yüz yıllık altı adet halıyı sırtlayıp götürdüler.
Kapıda ne bir bekçi ne de bir koruyucu vardı.
Kültür Bakanı, günümüz Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanı İsmail
Kahraman’dı!
Milliyetçi, Maneviyatçı, Muhafazakâr, Osmanlı şeriatçısı İsmail
Kahraman, hırsızlığı gizli tutmaya çalıştı.
Son dört padişahın babası olan Sultan Abdülmecit’in bakımsız,
bekçisiz ve korumasız türbesi soyulduğunda iktidarda şu hükümet bulunmaktaydı:
T.C. 54. Hükümet
Refah Partisi-Doğruyol Partisi Karma Hükümeti
Başbakan: Necmettin Erbakan
Bakanlar: Abdullah Gül, Şevket Kazan, Mehmet Ağar, Abdüllatif
Şener, Namık Kemal Zeybek, Fehim Adak, Ufuk Söylemez, Bahattin Yücel, İsmail
Kahraman…
Başbakan Necmettin Erbakan Milli Görüşçü, maneviyatçı, muhafazakâr,
Osmanlı şeriatçısıydı.
Yukarıda adları yazılı bakanlar milliyetçi, maneviyatçı,
muhafazakâr, Osmanlı sevdalısıydılar.
Bu kişiler, Kültür Bakanı İsmail Kahraman’ın türbe hırsızlığını
gizli tutmasına, sonradan da üzerini kapatmasına hiç seslerini çıkarmadılar…
Osmanlı sevdalılarının önüne üçüncü bir fotoğraf koyuyorum:
Tarih: Temmuz 2004’ün Başları
36 Osmanlı padişahından 29’unun türbesi, yani mezarı
İstanbul’dadır.
Fatih Sultan Mehmet, Sultan 2. Beyazıt ve Sultan Ahmet dışındaki
tüm padişahların türbeleri ziyarete kapatıldı!
Gerekçe, parasızlık olarak gösterildi.
İktidarda, Osmanlı şeriatçısı AKP bulunmaktaydı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ise Kadir Topbaş’tı.
Fethullah Gülen Cemaati’ne “her istediklerini verenler”, ecdatları
Osmanlı padişahlarının mezarlarını onaracak parayı bulamamışlardı!
Osmanlı Sevdalılarına son bir fotoğraf daha sunuyorum:
Tarih: Temmuz 2011’in İlk Yarısı
İstanbul’da Yani Cami’nin arkasında bulunan Hatice Turhan Valide
Sultan Türbesi’nde altı Osmanlı padişahı ve ailelerinin mezarları
bulunmaktadır: Sultan 1. Mahmut, Sultan 4. Mehmet, Sultan 3. Osman, Sultan 2.
Mustafa ve Sultan 5. Murat.
Bakımsızlık yüzünden türbenin kemerlerle kaplı sütunları çöktü,
mezarlar zarar gördü.
İktidarda Osmanlı şeriatçısı AKP hükümeti bulunmakta, Osmanlı
şeriatçısı Kadir Topbaş da İstanbul Büyükşehir Başkanlığını yapmaktaydı.
Eğitimsiz halkımızı, özellikle de gençlerimizi yalana dayalı
Osmanlı propagandasıyla kandıranlar, ecdatlarının mezarlarını onaracak para
bulamadıklarını söylüyordu!
Eyyy günümüzün Osmanlı sevdalıları!
Bu olanları okuyup öğrendikten sonra da hiç kimseyi sorgulamayacak
mısınız? Ecdadınızı tarihte görülmemiş en ağır hakarete uğratan sorumlularından
hesap sormayacak mısınız? O kişilerle ve gerçeklerle hiç yüzleşmeyecek misiniz?
Aklınızı, mantığınızı ve de vicdanınızı hiç kullanmayacak mısınız?
Yılmaz Dikbaş
1 Eylül 2017, Cuma
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder