"Anayasa'mızın 104'üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin başı olarak PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle adı,
söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli bir
seferberlik ilan ediyorum"
Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan
“Cumhurbaşkanının seferberlik ilan etme yetkisi
yok”
1- Seferberlik hali konusu "sıkıyönetim ve savaş hali"
ile birlikte Anayasa'nın 122. maddesinde düzenlenmiştir. Dayanak 104 değil 122.
maddedir. Yetki de cumhurbaşkanında değildir.
2- Hukuksal kavramlar, özellikle yetkililer tarafından ulu orta
konuşulmaz, aksi halde kaos doğar. Seferberlik hukuksal, anayasal bir
kavramdır.
3- Anayasaya göre seferberlik de olağanüstü yönetim usulüdür. Ve
hukuka bağlı, hukuk sınırları içinde bir usuldür.
4- 122. madde, sıkıyönetim halini yazmış, seferberlik ve savaş
halini de aynı usule bağlamıştır. Usule ilişkin düzenlemeleri kanuna
bırakmıştır.
5- "Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu", 4.11.1983 günü
kabul edilen 2941 sayılı kanundur.
6- Bu kanunda seferberlik ve savaş tanımları yapılmıştır.
7- Kanuna göre, seferberlik de -tıpkı OHAL ya da sıkıyönetim gibi-
Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından, MGK görüşü
alınarak, konusu, içeriği ve süresi belirtilerek ilan edilebilir.
8- Temel hak ve özgürlükler konusu da Anayasa'nın 15. maddesindeki
kurallara tabidir.
9- Cumhurbaşkanı, sürçü lisan edemeyeceğine göre, güç gösterisine
girip, Anayasayı yok sayıp kendine mal ettiği hukuksuz bir yetkiyi kullanmayı
ilan etmeyi tercih etmiştir.
10- Bu sözler de Anayasa ihlallerinden biridir ama başkanlık
rejimine dair fiili durum yaratmanın emaresidir.
Ali Rıza Aydın
Hukukta Sol Tavır Derneği Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder