BASIN AÇIKLAMASI
“Boyun eğerek değil, direnerek
kazanacağız”
Mustafa Kemal Atatürk’ün
öncülüğü ve önderliğinde “Emperyalizme karşı verilen bağımsızlık savaşı
sonunda çağdışı bir düzeni yıkarak yerine devrimci cumhuriyetin“
kuruluşunun 93. Yılındayız.
Emperyalist işgal ve projelere
karşı haklı ve meşru bir savaş verilerek kurulan Kemalist, devrimci cumhuriyet,
kuruluşunun 93. Yılında ortaçağ artığı karşı devrimci bir güruh aracılığıyla
adım adım Yeni Sevr’e, BOP’a, taşınmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti bugün
1919’da başlayan, 1922’de, 1923’te ve daha sonraki yıllarda kazanılan
utkulardan, devrimci dönüşümlerden; “Yeni Osmanlı” zorlamaları, ardı ardına
gelen karşı-devrimci saldırılar ve bir kez daha uluslararası tekellerin oyun ve
rekabet alanı haline gelen bir ülkeye dönüştürüldü. Lozan’a, 19 Mayıs’a, 23
Nisan’a, 30 Ağustos’a, 29 Ekim’e düşman, Mustafa Kemal Atatürk’ü
unutmak/unutturmak, ondan kurtulmak isteyenler bugün ülkenin yazgısını/kaderini
elinde tutmaktadırlar.
Ülkemiz üzerine egemen olan
karanlık uzayarak ve derinliğini artırarak sürüyor. Bu karanlığı yaratan yerli,
gerici işbirlikçilerin beslendikleri ana damar emperyalizmdir. Bunların, bu
ihanet şebekelerinin yapımcıları, amaçları, efendileri, yöneticileri, yani
oynatıcıları aynı odaktır. Bu hain
güçler kendi aralarında “canına okudukları Laik Cumhuriyet’in” mirasını
Paylaşım kavgasına, hesaplaşmasına tutuşmuşlar, 15 Temmuz kalkışmasını tezgâhlamışlardır.
“15 Temmuz miras Paylaşım
kavgası” bahanesiyle “Yenikapı Ruhu”
şamatasıyla kuyruklarına taktıkları sözde muhalefetle birlikte OHAL ilan
edilerek;
• Türk Ordusu’nun Ergenekon- Balyoz kumpası
tasfiyesinden geriye kalanını parça parça bölerek her bir parçasını kendi
emirleri altına aldılar ve doğrudan kendilerine bağladılar,
• Ordunun kışlalarını boşalttılar, arazilerini
yandaşlarına pazarlama, böylece de paylaşma, yağmalama uğraşı içine girdiler.
• Yargı da kendilerince güvenilmez buldukları
unsurları tasfiye ederek ortadan kaldırdılar. Kendileri için tehlike olmaktan
çıkardılar.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak
Sevr’i hortlatmak, Lozan’ı yok etmek için çabalayan bu “çok zayıf beyinli
bahtsızlar” yalnız Lozan’a değil
Laik Cumhuriyet’in tüm kurum ve değerlerine saldırıyorlar. Kültürüne
saldırıyor. Mustafa Kemal’e, İsmet İnönü’ye, Laik Cumhuriyetin kurucu kadrosuna
saldırıyorlar.
Ülkemizde her geçen gün dozu
artan yobazlığı ve gericiliği ayakta tutan esas gücün emperyalizmin varlığı
olduğu, Emperyalizmi yıkmadan gericiliği ayakta tutan geri toplumsal ilişkileri
ortadan kaldırmanın olanaksızlığı bilimsel bir gerçekliktir. Ancak haklı ve
meşru temelleri olan Türkiye Cumhuriyetinin giderek adaletsiz, baskıcı, gerici
ortaçağ rejimine dönüşmesinde emperyalizme göbekten bağlı, kaypak-omurgasız,
vatansız yerli egemen güçlerin, işbirlikçi sermayenin destek ve katkısı
unutulmamalıdır.
Türkiye yeniden bir ulusal
kurtuluşun eşiğindedir. Bilinmelidir ki, bu kurtuluş yalnızca emperyalizmden
değil, aynı zamanda sömürücü, asalak, gerici, çürüyen yerli egemen güçlerden de
kurtuluştur. Bu ülke ancak o zaman yeniden haklı ve meşru bir zemine,
bağımsızlığa kavuşur, insanların eşit ve özgür olacağı bir düzen kurulur.
Yokluk ve yoksulluktan var
edilen bağımsız ve özgür bir ülkeyi, bir türlü içlerine sindiremeyen Amerikancı
ihanet şebekesi karşısında sessiz kalarak, boyun eğerek değil, direnerek
kazanacağız Biz bu cumhuriyeti sokakta bulmadık ki; devşirilmiş Amerikancı ihanet şebekesine direnmeden
teslim edelim!
Tarihte hiçbir bağımsızlık ve
özgürlük hiç kimseye altın tepsi içinde sunulmamış, gökten zembille de
inmemiştir. Savaşmadan, direnmeden, bedel ödemeden bağımsızlığın, özgürlüğün
kazanılması, korunması olanaksızdır. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.
Ağır acılar, mağduriyetler
yaşanmış/yaşanıyor da olsa, Ülkemiz üzerine egemen olan karanlık yıllar boyu sürmüş de olsa, devşirilmiş Amerikancı ihanet şebekesinin de sonu gelecek.
Tarihteki bütün hainler gibi bunlar da yıkılacaklar. Kemalist Cumhuriyet
yargısı tarafından hesaba çekileceklerdir. Bu nedenle asla korkmayacağız. Çünkü “Devrimlerin ve Cumhuriyetin sahibi
ve bekçisiyiz”. 27 Ekim 2016
YÖNETİM KURULU ADINA: Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder