14 Mart 2016 Pazartesi

SON FELAKET VE MİLLÎ BİRLİK ÜZERİNE



Bir millet varlığını sürdürmek için “dışa karşı kendini koruma gereksinimi” duyar. Bunu da toplu yaşama yoluyla, bunun güçlenmiş şekli olan Millî Birlik yoluyla sağlar.
Millî Birlik bir milletin en değerli varlığı, en büyük gücüdür. Yurttaşların millet bilinci etrafında birbirine bağlanması, birbiriyle kenetlenmesidir. Millî Birlik; milletin varlığını ve vatanı korumak için, bütün yurttaşların canlarını ve her şeylerini gerektiği an ortaya koyma kararlılığıdır!
*
Millî Birliğin derecesi; halkın büyük olaylar karşısındaki tepkisinin şiddetinden, milletin varlığına yönelik olumlu veya olumsuz olaylar (başarılar, felaketler) karşısında sergilediği tepkiden anlaşılır. Millete yönelik bir tehlike (felaket) karşısında, halkın o tehlikeyi önleme ve bertaraf etme kararlığıyla maddî ve manevî olarak bir araya gelebilme yeteneğinde kendini gösterir.
Milletçe yaşanan felaketler; büyük sevinçler gibi yurttaşları birbirine yaklaştırır, kaynaştırır, millî birliğe hayat verir. Bir halkın başına gelen felaketler, bireyler arasında birlik ruhu yaratır. Büyük olay birlik ruhunun bilinçli olarak da yaratılmasına araç olabilir. Atatürk bu konuda şunları söylemiştir: Vatanın bahtsız günleri, kara günleri olabilir. O zaman, kurtuluş çabalarında en önemli başarı; bütün millet bireylerinin, bütün güçlerini birleştirmesi olacaktır. Bunun dışındaki her şey millî birliği bozar, ayrılık getirir, parçalanma getirir. Unutmayın, dağınık bir milleti istila etmek, birleşik bir milleti istila etmekten çok daha kolaydır.
Yine Atatürk’e göre: dünyada her millet büyük veya küçük saldırı ve zulümlere, darbelere maruz kalmıştır. Bu darbeler bazı milletlerin benliğini ve varlığını mahvetmiştir. Bazılarının ise devletini yıkmış, kendisini yok edememiştir. Bu ikinci sonuç için, o ülkenin barındırdığı milletin çok kuvvetli olması lazımdır. Türk milleti böyledir. Türk milleti maruz kaldığı darbeler karşısında varlığını hep korumuştur.
*
Türkiye bugün olağanüstü bir dönemden geçiyor. Devlet ve milletin bütünlüğü tehlikededir. Halka bir felaketle karşı karşıya bulunduğumuz, herkesin anlayacağı şekillerde kesintisiz anlatılmalıdır. Bu faaliyet etkili bir örgütlenme ve geniş çaplı kampanyalar gerektirir. Görev özellikle yurtsever aydınlara düşüyor. Bu noktada ulusal aydınlar yerel aydınlarla bağlantı kurmalı, işbirliği yapmalıdır.
Genel olarak, büyük öğretim kampanyaları kapsamında halka Millî Birliğin neden gerekli olduğu, bireye ve topluma sağlayacağı faydalar kesintisiz olarak, somut örneklerle anlatılmalıdır.
*
Hayatlarını kaybeden sevgili yurttaşlarıma Allah’dan rahmetler diliyorum.
Onlar son şehitlerimizdir. Bu vesile ile, ne kadar bir araya gelir, ne kadar somut adımlar atarsak, ebedî uykularını o kadar huzur içinde uyuyacaklardır.14.3.2016
Prof. Dr. Cihan Dura



ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ ISPARTA ŞUBESİ 
 BASIN AÇIKLAMASI
“Bu koşullar altında ulus kendi yazgısına el koymalıdır”
Gelinen günde ülkemizin hiçbir yöresinde yaşlı, genç, kadın, erkek hiçbir yurttaşımızın can güvenliği kalmamıştır.
Ülkemizin en güvenli olması gereken başkentinde üçüncü kez katliam yaşanıyor. Kimliği, cinsiyeti ne olursa olsun yüzlerce yurttaşımız bu katliamlarda yaşamlarını yitirdi/yitiriyor. Siyasi, insanı, ahlakı olarak hesap vermesi gereken İktidar sahipleri, sanki olay bir başka ülkede olmuşçasına aymazlık içindeler.
Devletin güvenlik birimleri, tüm olanaklarını halkın değil, iktidar sahiplerinin ve 1150 odalı kaçak saray işgalcilerinin güvenliğini sağlamaya adamış durumda. 
TBMM’deki Soros muhalefeti kötürümleşmiş!, eylemsiz’ leşmiş iktidarı ele geçiren yıkım ekibinin, yabancı ülkenin Türkiye’de görevli memurlarının başı ne zaman sıkışsa biri soldan, diğeri sağdan can simidi uzatmaktalar. Muhalefetçilik oyunu ile halkı aldatıp kandırarak yıkım ekibinin işini kolaylaştırmayı görev edinmişler.
Bu koşullar altında ulus kendi yazgısına el koymalıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün
Bir meclis olsa bile, millet hep uyanık olmalıdır. Yanlışı gördüğü an egemenliğin asıl sahibi olarak duruma el koyabilmelidir. Bu sonucu sağlayacak mekanizmalar olmalıdır”  öngörüsünü yaşama geçirmelidir.
 “ Ey Cumhuriyetimizin bekçisi! Sana düşüyor, yine sana düşüyor görev, durma, harekete geç. Topla arkadaşlarını etrafına. Bu büyük sorunumuza el koy. Uyarın, aydınlatın ilgilileri! Halkımızı, herkesi. Geçin önüne bu uğursuz gidişin.(C.D)”
“12 Mart akşamı Ankara’da terör sonucu yaşamını yitiren yurttaşlarımıza tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz.”

YÖNETİM KURULU ADINA:                                                           Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder