Resmi Gazete’de yayınlanan yeni yönetmeliğe göre…
Ben de yurttaşlık görevimi yerine getiriyor ve ihbar ediyorum.
Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçluların yakalanmasına yardımcı
olanlara ya da yerlerini, kimliklerini bildirenlere para ödülü verilmesine dair
İçişleri Bakanlığı yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Resmi adı: Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin
Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik.
***
Tamam o zaman.
İhbar ediyorum.
“Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyen Tayyip Erdoğan’ı…
“Takılmayın siz mevzuat amcaya” diyerek etrafına topladığı para babalarına
hukuksuzluğu, yasasızlığı, mevzuatsızlığı tavsiye eden Tayyip Erdoğan’ı…
“Ülke bir şirket gibi yönetilmeli” diyerek, sosyal devlet ilkesini açıkça ret
ve inkâr eden Tayyip Erdoğan’ı…
“Ülkenin yönetim sistemi fiilen değişmiştir” diyerek “Yeni Türkiye” adı
altındaki tarikatlara dayalı İslâmofaşist sermaye diktatörlüğünü ilan eden ve
böylece anayasal düzeni sıfırlayan Tayyip Erdoğan’ı…
“Polise emri ben verdim, hepsi destan yazdılar” diyerek, emrindeki silahlı güçleri
bu ülkenin tertemiz gençlerine, çocuklarına karşı terörize eden Tayyip
Erdoğan’ı…
Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali
İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım ve Hasan Ferit Gedik...
Haziran Direnişi’nde yaşanan ölümlere ilişkin konuşan Erdoğan “polise emri ben
verdim” diyerek tüm bu cinayetleri sahiplenmişti. İşte o Erdoğan’ı…
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve laik-bilimsel eğitim ilkesini ayakları
altına alıp çatır çatır çiğneyen Tayyip Erdoğan’ı…
Savcılık kararıyla ifadeye çağrılan oğlunu ifade vermeye bile göndermeyen,
17-25 Aralık’ın pis kokularını halen üstünden atamayan, bu konuda aklanmak için
mahkemeye gitmek yerine mahkeme heyetlerinin yerini değiştiren,
savcıları-hakimleri süren, yargılayan, hapse tıkan Tayyip Erdoğan’ı…
Akla ilk gelenlerden biri… Türkiye'nin en büyük kamu kuruluşlarından olan
Tüpraş'ın özelleştirilmesi ve buradaki hukuksuzluk. TÜPRAŞ’ın yüzde 14,76’lık
hissesi kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla, yasadışı olarak İsrailli
işadamı OFER’e 446 milyon dolara satıldı. Ancak 6 ay sonra TÜPRAŞ’ın yüzde
51’lik hissesi ihaleyle satıldığında gerçek fiyatın, bu rakamın çok üstünde
olduğu anlaşıldı. 6 ay arayla yapılan biri ihaleli, diğeri ihalesiz iki işlem
karşılaştırıldığında, AKP hükümetinin İsrailli Ofer ailesine 755 milyon dolar
kazandırdığı ortaya çıktı. Danıştay, ihalesiz satışın yasalara aykırılığını
karara bağladı. Fakat yargı kararı yerine getirilmedi. Bu işlere göz yuman
Tayyip Erdoğan’ı…
İHBAR EDİYORUM!
***
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk “türbanlı bakanı”nı kabineye alan Ahmet
Davutoğlu’nu ve kabineyi onaylayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ihbar
ediyorum. Laiklik ilkesini alenen ve resmen ihlal ederek anayasal suç
işledikleri gerekçesiyle ihbar ediyorum.
Parlamento çatısı altında faaliyet gösteren hiçbir partinin “türbanlı
bakan”dan rahatsızlık duymak gibi bir tepkisi olmadı. Laiklik ilkesini
hatırlatma görevini yapmadıkları için onları da ihbar ediyorum.
Bunu bir müjde gibi duyurdu bazı gazeteler. Bazıları ise bu durumu fena
halde kanıksamış haldeydiler. “Ne olacak canım, normalleşti Türkiye, zaten
böyle olmalı” diyordu kimileri de lisan-ı hal ile. Topunu birden ihbar
ediyorum.
İhbarımın gerekçesi: Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmaktan
çıktığının yüzlerce kanıtından biri de “türbanlı bakanın” göreve
başlamasıdır.
Türbanla ilgili bir yasal düzenleme yapılmadı Türkiye’de. Herhangi bir yasa
değişikliği gerçekleşmedi.
Danıştay’ın türban kararı halen yürürlükte. Anayasa Mahkemesi’nin türban kararı halen
yürürlükte. AİHM’nin türban kararı halen
yürürlükte.
Peki bunca mahkeme kararı, içtihat, yasa yürürlükteyken, nasıl oluyor da
“türbanlı bakan” atanıp görev yapabiliyor.
Çünkü Türkiye artık bir hukuk devleti değil!
Türkiye keyfi bir yöntemle, fiili durumla idare ediliyor.
Türkiye’yi bir hukuk devleti olmaktan çıkartıp fiili durumla idare eden;
yasa tanımaz, mahkeme kararı tanımaz, hukuk tanımaz tüm kadroları ihbar
ediyorum.
Anayasal düzeni ilga ve iğva eden, askıya alan Kaçak Saray sakinini de,
Çankaya emanetçisini de ilgili kurum ve kuruluşlara ihbar ediyorum.
***
Çünkü bu yapılanlar, topyekün terördür.
Tüm muhalefeti tasfiye etmek, kendinden olmayanı etkisizleştirmek, kendi
gibi düşünmeyeni sindirmek, bastırmak, susturmak için uyguladıkları yöntemler,
“terör” yöntemleridir.
İşledikleri suçların çoğu “terör” suçudur. Ve ihbar etmek görevimdir.
13 yılda kurdukları “AKP İslâmofaşist sermaye diktatörlüğü” tepeden tırnağa
gayrimeşrudur, hukuk dışıdır, ahlak ve vicdan dışıdır.
İhbar ediyorum.
Bu hukuk dışı, cumhuriyet dışı, erdem dışı tiranlık düzenini yaratanları
da; o düzeni “normalleştiren”, “meşrulaştıran”, o düzene “dayanak olan”, “ortak
yazılan”, “yasalmış gibi muamele eden” düzen içi sözde muhalefet partilerini ve
tüm unsurları da ihbar ediyorum.
Bu ihbarı siz istediniz.
Yönetmelik çıkardınız, ihbar edin dediniz.
Al sana ihbar!
03/09/2015 Perşembe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder