İstanbul Çağlayan Adliyesinde Savcı Mehmet Selim
Kiraz’ın haince katledilmesi ile ilgili olarak, ADD Gül Isparta Şubesi adına
AJANS32 de bir açıklama yayınlandı.
Açıklama baştan sona AKP iktidarına “akıl
verme”, “yol gösterme” , AKP den “adalet umut etme” ve yakınmadan
ibaret.
Açıklamayı yapan örgütün kimliği kısmını kapatarak
okursanız, AKP yandaşı bir örgütlemenin kaleminden çıkmış olduğundan kuşku
duymanıza gerek kalmaz.
Açıklamada “hukukun üstünlüğünün savunulamayacağını
öğrenmenizi umuyoruz.” , ” Korumadınız, koruyamadınız”, “kahrolarak izledik” dışında
AKP iktidarına bir eleştiri olmadığı gibi, yol gösteren, çözüm öneren bir söyleme
rastlanmıyor.
Atatürkçü olmak, Atatürkçülüğü bir
yaşam biçimi olarak kavramaktır. Bedel ödemektir. Atatürkçülük; bir oyun veya
geçici bir heves, kişisel yetersizliğinize tatmin aracı, dedikodu üretme,
pazarlama aracı, sıkıldığınızda zaman
geçirecek bir hobi olarak algılanır ve uygulanırsa kendinizi ve örgütü statükoculuk,
icazet, yapaylık, gösteriş, eylemsizlik, bataklığına sürüklersiniz.
Kemalist Cumhuriyet; tarihinin gördüğü en
kapsamlı araç ve ihanet yöntemleri kullanılarak dinci faşist bir diktatörlük
tarafından ele geçirilmiştir. Bu ele geçirme her alanda ve her anlamda
gerçekleşmiştir.
Atatürkçüler, İşte bu dinci faşist diktatörlüğe karşı
savaşım vermektedirler. Yalnız dinci faşizme karşı değil, aynı zamanda dinci
faşizmi üreten emperyalizm bataklığına karşı da savaşım vermek durumundadırlar.
Çünkü
emperyalizme karşı durulmadan, emperyalizm yenilmeden “faşizmin” yenilmesinin
bağımsızlığın gerçekleşmesinin olanaksız olduğunu bize Mustafa Kemal Atatürk
öğretmiştir.
Dünyadaki ve ülkemizdeki bağımsızlık savaşlarından
çıkardığımız deneyimlerden bilinir ki; emperyalizmin dümen suyuna girmiş, iktidarı
ele geçirmiş egemenlerin belirlediği yasal sınırlar içerisinde kalınarak
emperyalizme karşı, faşizme karşı mücadele verilemez. Bırakalım devrim
iddiasında olan bir örgütü, kendi meşruluğunu esas almayan, kimliğini
savunmayan hiçbir muhalif güç faşizmin yasalarına yaslanarak ve onun icazetine
sığınarak ayakta kalamaz.
Masonik bir laikçiliği öne çıkartarak, dinciliği
hedefe koyma girişimleri, emperyalizmle dinci geriliği birbirinden kopartma, emperyalizmi
aklamak, saklamak, gizlemek, perdelemek için üretilmiş bir sahtekârlık ve
ikiyüzlülüktür. Dünyanın mazlum halklarının kanlarıyla beslenen
"baş düşman" emperyalizm yerine yalnızca dinci gericiliği hedefe
koymak, bataklığı kurutmak için sivrisineklerle mücadele etmektir.
Eğer bu gün Türkiye, işbirlikçi-İslamcı Faşizmin
cenderesinde kıvranıyorsa, AKP halen ensemizde boza pişiriyorsa, bu, AKP’ye
karşı olduğunu söyleyip, emperyalizme karşı olduğunu söyleyemeyenlerin
aymazlığı yüzündendir.
Kemalist Devrimcilik; Herkes emperyalizme biat
ederken, herkes emperyalizmle uzlaşmanın yollarını ararken, herkes diz çökerek
direniyor görünürken devrimcilik, emperyalizme, faşizme ve dinci gericiliğe karşı
mücadeleyi büyütmektir. Devrimci;
ülkenin, halkın, özel olarak emeğin yararını esas alan, ülkenin bağımsızlığını
savunan, özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadele edendir.
GÜL ADD adına yapılan açıklama işte bu nedenlerle, Kemalist bilinç
yoksunluğunun, ideolojik çarpıklığın, icazetli Atatürkçülüğün, akıl tutulması
ve siyasal körlüğün dışa vurumudur. Bu açıklama bana, 5 Aralık 1918’de
Wilson’a “Amerikan Mandası” için mektup
yollayan, yani ABD mandası için, cellatlarına yalvaran Osmanlı aydınlarını
çağrıştırdı doğrusu.
"Yolunda yürüyen bir
yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi
ve bilmesi lazımdır" Mustafa Kemal ATATÜRK, 1930
Bu yolcu, Atatürkçülüğü kendine
yol gösterici olarak benimsemiş, Kemalist düşün sistemini toplum yaşamına egemen
kılmayı amaçlayan bir örgütün yönetiminde ise, Atatürk ün bu sözü yakıcı ve
yaşamsal bir anlam kazanır.
Ufku değil, ufkun ötesini de
görüp ve bilmeksizin bu örgütlenmenin tepesine bir kumpas ve tertip sunucu
atanarak gelmişseniz hem kendinizi, hem de yönetiyorum iddiasında olduğunuz
örgütü acınası durumlara düşürürsünüz.03.04.2015
Mahmut ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder