19 MAYIS GENÇLİĞİNE: HESAP BİRİKTİ!
Bu yıl 19
Mayısımızı bayram coşkusuyla kutlayamıyoruz.
13 Mayıs’tan
bu yana Soma’daki acıya kilitlendik. Maden ocağından kömür çıkarmak için
kömürleşmiş 301 (ki, doğruluğu oldukça tartışmalı bir rakam. Çünkü iktidarın
her cümlesi tartışmalıdır) can için söylenebilecek tek gerçek şudur:
Katledildiler!
İktidar partisinin -ister sandık
gücüyle ister para gücüyle- bulunduğu yerde geçirdiği her gün, ülke için
taşınması olanaksız bir yüke dönüşmüştür. Hükümetin giderek en çok çaba
harcadığı iş, oluşturduğu kir denizinin üstünü örtmektir.
Reyhanlı’dan
Gezi gençliğine, Uludere’den Ergenekon-Balyoz tutsaklarına dek işlenen
cinayetlerin; Deniz Feneri’nden rüşvetçi bakanlarına, şehzadelerin
servetlerinden yandaşlara ihale edilen büyük çaplı işlere kadar hırsızlıkların;
sokak ve alanlara hükmeden polis teröründen bizzat başbakanın rol aldığı şiddet
görüntülerine dek, üstünü örtmek için gerek kendilerinin gerekse medyadaki
temizlikçilerinin en çok uğraştıkları iş, bu çamur denizine sünger çekme
işidir.
19 Mayıs 2014’te, büyük kurtuluş kalkışmasının 95. yılında,
bayramımızın armağan edildiği gençliğe düşen temel görev de bu alana
ilişkindir: Biriken hesabın sorulması!
Türkiye,
kimisi unutulan, unutturulan; kimisi de göz göre göre el çabukluğuyla
geçiştirilen hesapların dağ gibi biriktiği bir ülkeye dönüştü. Bugünkü
iktidarın en çok kendine güvendiği alan da, ne yazık ki topluma hesapları
unutturma başarısıdır.
Öyleyse hep
güvendiğimiz, hep umudumuz olan gençliğin en temel görevi de bellidir: Biriken
hesabın sorulması!
Hepimizin
görevi ise, gençlerimize yardımcı olmak, onlara güç vermektir.
Artık yüreklerimiz Soma’daki gibi kömür ateşiyle değil, 19 Mayısların
kurtuluş ateşiyle yansın. Ankara, 19.05.2014
Ulusal Eğitim
Derneği Yönetim Kurulu adına
Nazım Mutlu
Nazım Mutlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder