18 Mart 2014 Salı

“Çanakkale Zaferi Yalnız Bizim Değil, Tüm Mazlum Milletlerin Emperyalizme Karşı İlk Zaferidir”



BASIN AÇIKLAMASI

Bugün Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü.  Ulusların tarihinde onurla, gururla kutladıkları mücadeleler, zaferler vardır. Çanakkale Zaferi de bu destansı zaferlerden biridir. Mazlum ulusların emperyalizme karşı ilk zaferi olan Çanakkale Savaşı emperyalistlerin silah, cephane, teknoloji gücü ne kadar fazla olursa olsun, haklılığına ve yeneceğine inanmış bir halk karşısında duramayacağının kanıtı olan bir zaferdir. Emperyalistlerin, “Hasta Adam” diye nitelendirdiği ve öldürücü darbeyi vurmak için harekete geçtiği bir ülkenin-Osmanlı’nın yarı aç yarı tok, ayağında yırtık çarıklı insanlarıydı.

O İnsanlar ki; Çanakkale Boğazı’na dayanan emperyalistleri 18 Mart 1915’te büyük bir hezimete uğrattılar. Tarihe, altın harflerle “Çanakkale Geçilmez!” sözünü kazıdılar.


Churchill, Lloyd George ve bütün İngiliz, Fransız Emperyalistlerinin pervasız sözcüleri : “Çanakkale olmasaydı Tarih farklı yazılacaktı. Ve savaş 5-6 ayda bitecekti” “Özellikle Çanakkale’yi ele geçirdiğimiz anda İstanbul’u ele geçiriyoruz, Osmanlı’yı yeniyoruz, Çarlıkla birleşiyoruz, Ortadoğu’yu tümden Hindistan’la birleştiriyoruz ve Almanları Avrupa’da hapsediyoruz” diyorlardı


Bu amaç Bu gün de değişmemiştir. Kendi emperyalist çıkarları uğruna tüm mazlum ulusların sınırlarının yeniden çizilmesi, mazlum Uluslara kan, gözyaşı, savaş, açlık ve yoksullukların reva görülmesinin planı olan Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) bir saldırı ve yağma projesidir. Bu Plandaki Amaç, Orta Doğu'nun birliğini imkânsız kılacak ve ortak değerlerde emperyalizme karşı bütünleşmeyi önleyecek her türlü tedbiri almaktır. Bölgemizde Suriye- Irak- Mısır, Libya ya karşı yapılan saldırılar, Çanakkale’ye yapılan saldırılarla aynı amaçlıdır.


Çanakkale Zaferi, sıradan bir savaş ya da kolayca kazanılmış bir zafer değildir. Bu öyle bir savaştır ki, o dönemin en gelişmiş silahlarıyla donatılmış Emperyalist gangsterler, İngiliz Kraliyet Donanması ve müttefikleri Fransızlar başta olmak üzere Tarihin o güne kadar gördüğü en büyük donanma, diğer yanda ulusal onurlarını yaşamı pahasına savunan, karşılarındaki güçle kıyaslanmayacak kadar yetersiz savaş araçlarına sahip mazlum bir ulus. Ve bir de askeri dehasıyla: Mustafa Kemal…


Mustafa Kemal'i, bir değil, iki kez yurt ve ulus  kurtarıcısı yapan ana cevher, kişilik ve düşünce yapısının temelinde "özgürlük ve bağımsızlık" ilkesinin bulunmasıdır. Böyle bir  kutsal sonucu olan zaferin kazanılmasında, komutanlığıyla  savaşın yazgısını belirleyen Mustafa Kemal'in, "özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Bir ulus özgürlük ve bağımsızlıktan yoksun kalmaktansa yok olsun daha iyidir!" diyen anlayışı belirleyici önemde olmuştur.


Bugün Ortaçağcı Tayyipgiller ve faşistler Çanakkale Zaferi’ne sahip çıkar görünüyorlar. Bu zaferimizi kendi tekellerinde tutmak istiyorlar. Zaferin kazanılmasını evliyalarla, hurafelerle ve ırkla açıklama yoluna gitmekte, bunun propagandasını yapmaktadırlar. Bu bilinçli bir politikadır. Bu şekilde o destansı mücadeleyi olmamışa çevrilmek, bu zaferi canı kanı pahasına kazanan askerlerimizi ve Mustafa Kemal’i yok saymak istemektedirler. Ve nihayetinde ulusların kendi gücünün farkına varmasının, kendine güvenmesinin önüne geçmeyi hedeflemektedirler.


Bugün onlar,  yani Emperyalist gangsterlerin, BOP Projesinin eşbaşkanları gücü ve iktidarı ellerinde tutuyor olabilirler.


Tüm değersizleştirme, içini boşaltma, faşist ve gerici içerik kazandırma girişimlerine rağmen, Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşımız gibi ulusumuzun belleğindedir. Emperyalistlere karşı girişilecek yeniden Kurtuluş Savaşımız için halkımıza ilham vermekte, umut olmaktadır.


Bu nedenle de ayrıca değerlidir. Çünkü bugün ülkemiz bir kez daha, hem de o dönemleri aratmayacak biçimde emperyalist kuşatma altındadır. İnsanlığın baş belası olan emperyalizm, sömürüye, savaşa doymuyor. Yanı başımızda Ortadoğu’da, en son Irak’ta ve bugün Suriye’de olanlar, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde dünya uluslarına kan kusturmaktadır. Ve ülkemizin adım adım götürüldüğü bataklık: Ortaçağ ve Yeni Sevr’dir. Ama buna asla izin vermeyeceğiz!



Ulusumuzun emperyalizme karşı ilk zaferi olan Çanakkale Savaşının 99. Yılını bu duygularla bir kez daha kutluyor, vatan savunmasında canlarını veren kahraman gazi ve şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.
YÖNETİM KURULU ADINA:                                                                                                                                      Mahmut ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder