BASIN
AÇIKLAMASI
(Başörtüsüyle gizlenmiş İHANET PAKETİNE
geçit vermeyeceğiz)
Bilenler
anımsarlar; Osmanlı savaş meydanlarında değil,
Abdülmecid'e eski Londra büyükelçisi sadrazam Mustafa Reşit Paşa
tarafından kabul ettirilen içine "Islahat Fermanı" gibi
tuzakların yerleştirildiği "Tanzimat
Fermanı”, ülke bütünlüğüne zarar veren "hukuk
reformları" ve dışarıya yaranma arzusu taşıyan "demokrasi paketleri" nedeniyle yıkılmıştır.
Bu
ihanet açılımları ile ülke içindeki azınlıklar iyice palazlanmış, güç ve mevzi
kazanmış, ordu kimliksizleşmiş, yargı yabancıların güdümüne girmiş, ülkenin
yeraltı ve yerüstü kaynakları yabancıların eline geçmiş, Amerikan ve Fransız kolejleri, şimdiki yabancı
STK'lar gibi "ajan
yetiştirmeye" başlamışlardır.
Bu
gün ülkemizde, tarih bilincine yabacı, başta ABD olmak üzere emperyalistlerin
Türkiye’de görevlendirdikleri taşeronlar, Batının emirlerini yerine getirmezse
deliğe süpürüleceklerini çok iyi bildikleri için, açılım üstüne açılım, paket üzerine paket sürüyorlar piyasaya
Her
açılımın, her paketin ardından ülkemiz emperyalizmin kıskacına daha fazla
düşürülüyor. Emperyalistlerin, “Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi
nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk
bitebilirdi. Türkiye büyük ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa
ettiği, bütün mazlum {ezilen) milletlerin… Davasıdır” diyen Mustafa
Kemal Atatürk’e ve Türk devrimine düşmanlığı bilinir.
Ülkemizde,
CIA vb. kuruluşların hazırladığı plan ve dolaplarla, Soros gibi sermaye
odaklarının destekleriyle iktidarı ele geçirenlerin, Mustafa Kemal Atatürk’e ve
devrimlere olan düşmanlıklarının ürünü olan paket, paket sahiplerini “deliğe
süpürülmekten” kurtaramayacaktır. Bir
farkla ‘ki “Deliğe süpürme” işlemini Emperyalistler değil, Türk halkı
gerçekleştirecektir.
Çünkü
Türk halkı; "Şüphe yok ki, arkadaşlar, millet birçok fedakârlık, birçok kan
pahasına, en nihayet elde ettiği hayat dayanağına kimseyi tecavüz
ettirmeyecektir.
Bugünkü
hükümetin, meclisin, kanunların, anayasanın mahiyeti ve hikmeti hep bundan
ibarettir" diyen Atatürk’ün yolundan gitmeye ant içmiştir.
Korkuları
da bundandır. Türk halkı. AKP’yi
iktidardan alaşağı etme işini, asla ABD –AB de alınacak kararlara, kimi parti
yöneticilerinin ABD’deki belirli odaklarla yapmakta olduğu anlaşmalara/görüşmelere
bırakmayacaktır. “AKP gitsin, yerine kim gelirse gelsin” demek, emperyalistlerin
hizmetine yeni, yıpranmamış bir taşeron yaratmak olduğunun bilincindedir.
2013
Haziranından bu yana, İşçi ve emekçiler, aydınlar, gençler, kadınlar,
emekliler, dinin ticaret ve iktidar
malzemesi yapılmasına karşı olan herkes, süpürgenin Emperyalistlerin değil,
kendi ellerinde olduğunun ayırdına varmıştır.
Adım
adım uygulanan açılım ve paket hıyanetlerine, “yetmez ama evet” diyen, göz yuman, halkın yükselen tepkisini
etkisiz kılmaya yönelik “gaz alıcı”
sözcüklerle, sözde muhalefet edenlerin ihanete ortak oldukları gerçeğini asla
göz ardı etmeyeceğiz.
Bölücü Anayasa'ya geçit vermeyen Türk halkı, İktidarın
"demokratikleşme paketi" adı altındaki "bölücülük paketini" çöpe atacak, Paketin asıl sahipleri
ile birlikte deliğe süpürecektir.
Bu
nedenledir ki TC'yle, Türk kimliği ile Türk Bayrağı'yla açıkça savaşan iktidar “deliğe süpürülmekten”
kurtulamayacaktır. Korkuyorlar, korksunlar, Emperyalizmin ülkemizdeki taşeronlarını deliğe
süpürmeye geliyoruz…
YÖNETİM KURULU
ADINA:
Mahmut
ÖZYÜREK
ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ
ISPARTA ŞUBE BAŞKANI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder