İşte,
TEK ADAM olmak isteyenin fotoğrafı:
•
Demokrasiyi tramvaya benzetti, istediğim zaman biner, istediğim
zaman inerim, dedi.
Sonra döndü Türk halkına “İleri
Demokrasi” nutukları attı. Türk halkını kandırdığını sandı.
•
Amerika’da ünlü iki Siyonist Yahudi
lobisinden “cesaret ödülleri” aldı. Sonra “One Minute” tiyatrosu ile
Siyonist İsrail’e meydan
okudu. Türk halkını uyuttuğunu
sandı.
•
17 Aralık 2013 günü, başbakanı olduğu
hükümetin dört bakanı çocuklarıyla birlikte büyük bir yolsuzluk ve rüşvet
kumpasında yakalandı.
Ayakkabı kutularından, boy boy kasalardan dolarlar ve avroların etrafa saçıldığı tıpkı bir TV dizi filmi gibi
yayınlandı. Oysa o, dönemin başbakanı
olarak kameraların önüne geçip bunun bir hükümete karşı yapılmış “darbe girişimi” olduğu iddiasında bulundu. Halkı inandırdığını sandı.
•
PKK terör örgütünün elebaşlarıyla İmralı’da,
Oslo’da, Dolmabahçe’de toplantılar yaptırdı. “Demokratik Açılım” deyip Kürtlere “özerklik” tanıyacağı sözünü verdi. Sonra döndü, Güneydoğu Anadolu’yu savaş alanına çevirdi. Türk halkını ikna
ettiğini sandı.
•
Saltanatı döneminde hiçbir zaman “Kâfire
kılıç sallamamış”,
Anadolu’da yoksul 40 bin Alevi Türk’ü öldürtmüş olan Osmanlı padişahı
Yavuz Sultan Selim’in
adını İstanbul’da bir
köprüye verdi. Sonra meydanlara çıkıp Alevi-Sünni ayrımı yapmadığını anlattı. Türk halkını aldattığını sandı.
• Nur tarikatının şeyhi
Fethullah Gülen ile 15 yıl yan yana, omuz omuza, el ele, kol kola yürüdü. Cemaat adamlarının devletin tüm
kurumlarına ve Ordu’nun içine girip örgütlenmesine göz yumdu. Onlara
istedikleri her şeyi
verdi. Göz göre göre “paralel devletin” yapılanmasına izin verdi. 15 Temmuz
2016 günü darbe girişiminden
sonra halkın önüne çıkıp tüm Nurcuları FETÖ’cü ilan etti. “Yanılmışız, milletimden ve Allah’tan af
diliyorum” diyerek işin
içinden sıyrıldı. Türk halkını afyonladığını
sandı.
•
Ege Denizi’ndeki 18 adamızın 13 yıldır
Yunan işgali
altında olduğunu görmezlikten gelip Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin toprak kaybettiğini iddiasını ortaya attı. Atatürk’ü
ve İsmet Paşa’yı değersizleştirmek
istedi. Türk halkını yanılttığını
sandı.
•
Sarayında; cumhuriyet karşıtı
sözde yazarları, tımarhanelik dincilerini, tv soytarılarını, Allah İle Aldatan tarikatçıları toplayıp
gösterişli bir yemek ziyafeti
verdi. Sonra halka dönüp, “Saray,
cumhurun evidir” nutkunu attı. Türk halkını oyaladığını sandı.
• Büyük Ortadoğu
Projesi (BOP) Eşbaşkanı olduğunu
büyük bir gururla birçok kez duyurdu.
Kendisiyle beraber kimlerin eşbaşkan olduğunu açıklamadı. Eşbaşkanlık görevi için bir ücret alıp almadığını, aldıysa bu ücretin ne kadar olduğunu ve kimler tarafından ödendiğini hiçbir zaman söylemedi. Türk
halkını üçkâğıda getirdiğini sandı.
• Irak’a saldırıda,
Haçlı ABD-AB yanlısı oldu.
Yüz binlerce çocuk, genç, yaşlı,
hasta, kadın, erkek Haçlılar tarafından öldürüldü. Haçlılar Kaddafi’nin
Libya’sına saldırırken de onlarla saf tuttu. Son olarak, Haçlı ABD-AB Suriye’ye
saldırırken en önde kendisi gitti, en keskin Haçlı yanlısı oldu, milyonlarca
Müslüman sivilin ölmesine, evsiz, yurtsuz kalmasına neden oldu. Sonra dönüp
halka, “Yaratılanı severim Yaratandan ötürü” masalını okudu. Türk halkını
avuttuğunu sandı.
• 27 Ekim 2004 günü
Roma’da, Avrupa Birliği’nin (AB) Hıristiyan Anayasasını
imzaladı, kabul etti.
Sonra tuttu, 16 Nisan 2017 referandumu öncesi AB üyesi ülkeleri “Faşist, Nazi kalıntıları!” diye aşağıladı. Avrupalıları, Haç-Hilal savaşı çıkarma hazırlığı içinde olmakla suçladı. Bu
söylemlerle Türk halkını iğfal
ettiğini sandı.
• Osmanlı padişahlarına
“ecdadım” dedi. İstiklal Marşımızın
büyük şairi Mehmet Akif Ersoy’un: “Zalim,
kanlı kâbus, lânetli, İblis, baykuş,
korkak, hayvan, merkep” diye adlandırdığı Osmanlı padişahı
Abdülhamit’i kendisine ROL MODEL aldığını vurguladı. Denetimindeki tüm TV kanallarında
yaptırdığı yalana dayalı
propagandayla Osmanlı’yı parlatıp durdu. Tüm bu masalları Türk halkına yutturduğunu sandı.
Değerli Dostlar,
Bu
liste aslında çok uzundur, ama biz burada keselim.
Tüm
yukarıda sıralanan kandırmaları, aldatmaları, uyutmaları, avutmaları,
oyalamaları, yutturmaları, iğfalleri,
üçkâğıtları yapıp tıpkı
Sultan Abdülhamit gibi TEK ADAM olmak isteyene, ünlü şair Ziya Paşa’nın şu dizeleriyle yanıt veriyorum:
“Kibre
sebep var mı? Yoksa vezir oldum diye
Sen
kendini vazgeçilmez mi sanırsın?
Ey
dünyanın gelip geçici nimetleriyle övünen kişi!
Dünya
sana özel ve senin için yaratılmış mı sanırsın?
Dünyada
her zaman açgözlü insanlar olagelmiştir,
Sen
kendini bu dünyaya çok gerekli mi sanırsın?
En
ummadığın insan keşfedebilir en gizli
sırları.
Sen
herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
Değerli Dostlar,
16 Nisan
2017 Pazar günü yapılacak Anayasa referandumunda Türk halkı, Cumhuriyet
rejiminin yıkılıp yerine Osmanlı Şeriat sisteminin gelmesine izin verebilir mi?
Türk
halkı; herkesi kör, âlemi sersem sanan kişinin sandıktan TEK ADAM olarak çıkmasına yol verebilir mi?
Elbette HAYIR!
Kesinlikle HAYIR!
Yılmaz
Dikbaş
15
Nisan 2017, Cumartesi
dikbas@kalinka.com.tr
0532
233 31 52