Suriye’de olaylar 2011 Mart ayında başladı.
Arap Baharı denilen ve Aralık 2010’da Tunus’ta tetiği çekilen
emperyalist müdahalenin devamıydı.
Yanlış: Arap
Baharı’nın miladı 2002’de Türkiye’de AKP’nin iktidara oturtulmasıydı.
Amaç bölgemizdeki Sovyetik kalıntıların temizlenmesiydi. Söz konusu
olan bahar değil kap kara bir kışın başlangıcıydı. İslam coğrafyasına bu
Amerikancı operasyonu sokan AKP’ydi.
Öncesinde Suriye’nin sorunları yok muydu ? Şüphesiz ki vardı. Hem
de fazlasıyla. Esad bilinçli olarak uzun süredir Suriye ekonomisini liberalize
ediyordu.
Ancak Suriye 1990 sonrasında bölgemizin en aydınlanmacı, her çeşit
etnik ve dini kimliğin kendisini hemen tamamen serbestçe ifade edebildiği
ülkesiydi. Buraya kaos ancak dışarıdan taşınabilirdi. Öyle yaptılar, Türkiye’yi
dünyanın dört bir yanından getirdikleri cihatçıların ve özellikle Libya’dan
soktukları silahların otobanı olarak kullandılar.
****
Halep için artık kurtuldu diyebiliriz. Bu gelişme Suriye’nin
kurtuluşu bakımından kritik bir virajdır.
Bizdeki gericilerin ve Avrupa hükümetlerinin bu gelişmeyi yasla
karşılıyor olmalarının nedeni, Arap Baharı dedikleri operasyonun sınırının
Suriye’de çizilmiş olmasındandır. Bölgemizi tamamen karartmayı başaramadılar,
Suriye’den bir aydınlık huzmesi güçlenerek dışarılara uzanıyor.
****
Suriye işgalinin kaderini belirleyen unsur halkın direnci ve
Esad’ın halkla bütünleşmiş karakteridir.
Hiç şüphesiz Rusya’nın Esad’a verdiği destek olayların gelişimi
bakımından belirleyici olmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki emperyalizmin
müdahalesi ile Rusya’nın sahneye girişi arasında neredeyse dört yıl vardır. O
dört yıl boyunca Suriye halkı tek başına mücadele etmiştir ve Rusya’nın aldığı
kararda da bu direnç belirleyici olmuştur.
Rusya emperyalistleşme yolunda olan bir ülkedir. Kendi hegemonya
alanlarını oluşturma derdindedir. Suriye üzerinde de hegemonik etkisinin
olacağı açıktır. Böyle olsa bile Suriye halkının, böyle bir dönemde, bu çaplı
bir emperyalist müdahaleyi geri püskürtmüş olması bütün halklar açısından önemli
bir kazanımdır.
****
Suriye’de yenilen emperyalizmdir, ancak yenilenlerin içinde esas
yenilen AKP’dir. Bizdeki iktidar bloğu mezhebi planlarla Suriye’ye müdahale
etmiş, cihatçılara her tür desteği vermiştir.
Amaçları Esad’ın devrilmesi ve Suriye’de Selefi bir rejimin
yaratılması ya da en azından üzerinde hakimiyet kurabilecekleri cihatçıların
kontrolündeki bir bölgenin kopartılmasıdır.
Savaş daha uzun süre devam edecektir. ABD de, AKP de bütün cihatçı
yapıları desteklemeyi sürdürecektir. Ancak, Halep’in kurtarılması AKP’nin
yukarıda andığımız heveslerini hemen tamamen boşa çıkaran son gelişme olmuştur.
Halep cihatçıların işgali altındaydı, gericilerin Halep’i 100
yıllık Türk toprağı olarak nitelemeleri de, şimdi Halep’te katliam yapıldığını
çığırmaları da yalandır, provokasyondur.
Suriye kendi topraklarını kurtarmak için haklı bir savaş
vermektedir. Üstelik
son birkaç ay boyunca Halep’teki sivil kayıplarının önlenmesi için Esad pek çok
kez ateşkes ilan etmiş ve cihatçılara da silahlarıyla birlikte kenti terk etme
şansı tanımış, ancak bu çağrıların tamamına savaşla karşılık verilmiştir.
****
Akkuyu nükleer santralinde işlerin yoluna koyulması ve Türk Akımı
projesi, Putin’in Erdoğan’ın özrünü kabul etmesinin nedenleri ise; kaydedilmesi
gereken bir diğer çok önemli neden de, AKP’nin cihatçılara verdiği desteğin
kesilmesi planıdır. AKP’ye Cerablus’a kadar inme şansının tanınmış olması da
aynı stratejinin gereğidir. Rusya cihatçı güçlerin bir kısmının Fırat Kalkanı
operasyonu için AKP güdümlü ÖSO’ya katılmalarını sağlayarak Halep operasyonunda
Esad’ın elini rahatlatmıştır.
Putin son iki aydır özenle AKP’yi cihatçılara verdiği desteği
kesmek konusunda kuşatmaktadır. Erdoğan ile haftada birkaç sefer yapılan
telefon görüşmelerinin nedeni de budur.
Halep kurtuluyor ve Halep halkı yaklaşık
dört yıl sonra ilk kez rahat bir nefes alıyor. Halep’teki cihatçılar AKP’nin
gözetiminde İdlib’e aktarılıyor. Putin ve Esad ise bundan sonraki hamle olarak
İdlib’i gözlerine kestiriyorlar. AKP sıkışıyor, içerideki şiddetinin nedeni
bundandır, çözümsüzdür. 15/12/2016 Perşembe