Değerli Dostlar;
Bu yazı 30 Eylül 2015 tarihinde yazılmış ve yayınlanmıştır. Yani 15 Temmuz FETÖ kalkışmasından neredeyse bir yıl önce..
Bu günlerde FETÖ karşıtı yazılar yazan, sözde Atatürkçülerin pek çok sevdiği, Eşi ADD de özel görevli Emin ÇÖLAŞAN “Şimdi Cemaati Savunma Zamanı” diye yazılar döktürmüştü.
Halk arasında bir söz vardır. " Şaptan olurmu şeker, Cinsini sevdiğim(!) cinsine çeker"
Sözde Atatürkçülerin Masondan yarattıkları Atatürkçü(!) ÇÖLAŞANLAR tam da ŞAPTAN ŞEKERLER..
Bu yazı 30 Eylül 2015 tarihinde yazılmış ve yayınlanmıştır. Yani 15 Temmuz FETÖ kalkışmasından neredeyse bir yıl önce..
Bu günlerde FETÖ karşıtı yazılar yazan, sözde Atatürkçülerin pek çok sevdiği, Eşi ADD de özel görevli Emin ÇÖLAŞAN “Şimdi Cemaati Savunma Zamanı” diye yazılar döktürmüştü.
Halk arasında bir söz vardır. " Şaptan olurmu şeker, Cinsini sevdiğim(!) cinsine çeker"
Sözde Atatürkçülerin Masondan yarattıkları Atatürkçü(!) ÇÖLAŞANLAR tam da ŞAPTAN ŞEKERLER..
Ergenekon,
Balyoz, Poyrazköy ve diğer kumpas ve tertipler… Yalnızca kimi TSK subaylarına,
bazı gazeteci ve aydınlara karşı kurulmuş bir kumpas ve tertip değildir.
Ergenekon,
Balyoz, Poyrazköy ve diğerleri, Türk devrimine, Kemalist Cumhuriyete karşı
düzenlenmiş örgütlü bir suikast eylemidir. Bir karşı devrim hareketidir.
Peki,
bu eylemi planlayan, düzenleyen ve gerçekleştiren hangi örgüttür?
Bu
davaların ünlü savcısı Zekeriya Öz’ü, yurtdışına kaçtıktan sonra kimlerin koruyup
kolladığına bakarsanız Öz’ün izini sürerseniz örgütü bulmanız zor
olmayacaktır.. Artık sokakta okuma yazmayı bilen kime sorarsanız sorun bu
örgütün adını size söyleyecektir. Bu
örgüt, Fethullah Gülen Cemaatidir. Yani, hakkında dava açılmış olan Fethullah
Gülen Terör Örgütü (FETÖ).
Bir
soru daha soralım..
Türkiye
Cumhuriyeti Yasalarına göre; Türk devrimine ve Cumhuriyete karşı suikast
düzenlemek, tertip, kumpas kurmak “suç” oluşturur mu?
3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. Maddesi bu sorumuza hiçbir kuşkuya yer
bırakmayacak şekilde yanıt veriyor. “ Terör, “cebir ve şiddet kullanarak; baskı,
korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada
belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik
düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak,
Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet
otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve
hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya
genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından
girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”
Peki,
“silahsız
terör örgütü” olur mu?
Biliyorum
kimileriniz “olmaz!” diyecektir. Ama
yasalarımız, evrensel hukuk “olur”
diyor
TCK.
220. Madde Suç işlemek amacıyla örgüt kurmanın cezalarını sayıyor…
(1)
Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler,
örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç
suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç
kişi olması gerekir.
(3)
ÖRGÜTÜN SİLAHLI OLMASI HALİNDE, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte
birinden yarısına kadar artırılır.
Demek
ki, TCK’ya göre “terör örgütü” silahlı veya silahsız olabiliyormuş.
Şimdi
gelelim “HİMMET KASASI”NDAN YEMLENEN Bay Emin Çölaşan’ın 29 Ekim 2015
günü SÖZCÜ gazetesindeki “Şimdi Cemaati Savunma Zamanı” başlıklı
yazısına.
Masonluğu
tescilli Bay Çölaşan bu yazısında;
“Şimdi
piyasaya adına FETÖ dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fethullahçı terör
örgütü).
Cemaati
yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yeni bir dandik örgüt
yarattılar.
Hiç
kimse bu sözde terör örgütünün hangi silahlı eylemi gerçekleştirdiğini
bilmiyor! Devlet belgelerinde, savcılık iddianamelerinde ve mahkeme
kararlarında böyle bir bilgi ve belge yer almıyor.”
Deveye
sormuşlar “boynun neden eğri?” yanıtlamış “nerem doğru ki.” Şimdi bu yazının
neresi doğru?
1.
Türk devrimine, Kemalist Cumhuriyete karşı
“suikast” düzenleyen “FETÖ” yani “Fethullahçı Terör Örgütü”,
“
yeni bir dandik örgüt” değil Kürt Said, diğer adıyla Said Nursi’nin iz
sürücüsü olarak 40 yıldır var olan karşı devrimci bir örgütlenmedir…
2. Türk
Hukukunun hiçbir yerinde “cemaat” örgütlenmesi yoktur. Nedir bu cemaat?
Sendika mı, Dernek mi, Vakıf mı, siyasi parti mi? Hukukumuzda “cemaat” diye bir
kavram yoktur.
3. Bay
ÇÖLAŞAN; “.. Hiç kimse bu sözde terör örgütünün hangi silahlı eylemi
gerçekleştirdiğini bilmiyor” diyor. Ancak 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu, TCK. 220. Madde “Silahsız Terör Örgütünü”
tanımlıyor.
4. Türk
devrimine, Kemalist Cumhuriyete karşı düzenlenmiş örgütlü bir suikast eylemi
olan Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve diğer tertipler sırasında İlhan
Selçuk, Türkan Saylan, Uçkun Geray, Ali Tatar, Murat Özenalp, Kuddusi Okkır,
Erhan Göksel, Engin Aydın, Kâşif Kozinoğlu ve onlarca insanın
ölümlerinin, parçalanan, yok edilen ailelerin, eziyet ve işkence çekenlerin
hesabı kimden sorulacak?
5.Bay
ÇÖLAŞAN;” Bunlar olurken, ………..cemaat hep alkış tuttu ve AKP’ye destek verdi”
diyor.. Yani yılanın başı FETÖ yalnızca “alkışlamış” . El insaf.. Bu kumpasın FETÖ-AKP tertibi olduğunu Mısır’da
sağır sultan, ABD’de Obama duydu ama Bay Çölaşan duymamış!
EMİN ÇÖLAŞAN TÜRK HALKINI HDP İLE
TEHDİT EDİYOR..
Bay
Çölaşan aynı yazısında yalnızca FETÖ’yü aklamakla kalmıyor. Aynı zamanda AKP'nin
iktidardan gitmesi için HDP'nin desteklenmesini, HDP desteklenmezse “kanlı
olaylar çıkar ve terör çok can alır” diyerek Türk halkını tehdit
ediyor.
“HDP silmece kazanırsa, gökten ilahlar bile
inse AKP’yi kurtarmak mümkün olmaz. …….. (HDP yüzde 10’u geçemezse, korkarım ki
başta Güneydoğu olmak üzere ülkenin pek çok yerinde kanlı olaylar çıkar ve
terör çok canlar alır.)”
Bay
Çölaşan Örtülü (Zımnî) olarak PKK’nın kravatlı teröristlerinin, yani
HDP'nin desteklenmesini aksi durumda kanlı olaylar çıkacağını, terörün çok
canlar alacağını yazıp söylüyor..
Bay
Çölaşan, mahkemelik olmuş bir terör örgütü olan FETÖ’nün yanında olmakla
kalmıyor aynı zamanda hukukumuzun suç saydığı fiili canhıraş savunuyor…
Bay
Çölaşan PKK’nın kravatlı teröristlerine, PKK’nın siyasi yapılanmasına “tehditle”
oy istiyor.
Halkı
tehditle bir partiye oy vermeye zorlamak yasalarımıza göre “suçtur”.
Bay
Çölaşan bunların suç olduğunu biliyor mu? Elbette biliyor..
Sözde Atatürkçüler ve
sözde ulusalcı aydınların hemen her gün yücelttiği, kahramanlaştırdığı Mason
Emin Çölaşan’ın, bugün FETÖ’YU aklıyor olması ilk değildir..
Kemalistleri,
solcu, devrimci aydınları gençleri , kısaca bir dönemin toplumsal muhalefetini
işkenceyle, ölümle bertaraf eden 12 Eylül Faşist Cuntasını da aklamıştı Bay
Çölaşan.
Bay
Çölaşan Milliyet gazetesinde 6 Aralık 1980'de başlayıp 10 Aralık 1980'de sona
eren "Hapishanede Solcularla Sağcıları Barıştırıyorlar" adlı bir yazı dizisi hazırladı. Dizi yazıda anlatılan hapishane, 12 Eylülde
işkenceleri ile ünlü “Mamak
Cezaeviydi.”
Bu
dizi yazıda; 12 Eylül Faşizmini ve Cuntasının neredeyse birer “barış meleği”
olduğu yazılmıştı.
Bay
Çölaşan a göre "Devletin devlet olduğu
zaman neler yapabileceğini Mamak cezaevinde yaşadık. Son yıllarda toplumumuzu
içinden kemiren, kardeşleri birbirine düşüren terör olaylarının sanıkları ya da
bu olaylara karıştıkları iddia edilenlerin büyük bölümü burada... (...)
Yepyeni
bir disiplin anlayışıyla, bizlerin aklının alamayacağı ya da düşünemeyeceği
yeni uygulamalarla özellikle 12 Eylül’den sonra durum tümüyle değişmiş. Bu yeni
düzende disiplinsizliğe, laçkalığa, kaytarmaya yer yok."
"Tamam,
lastik copları var ama kullanmıyorlar”, “Disiplinsiz hareket eden ya da
emirlere tam olarak uymayan kişilere havalandırma yasağı, görüşme günlerinin
kısıtlanması, gece eğitimi gibi cezalar verildiğinde bu tür davranışlar büyük
ölçüde azalmış."
Filistin
askısının adı olmuş “havalandırma yasağı”
Falakanın
adı “gece
eğitimi”
Filistin
askısındayken cinsel organlardan verilen Elektriğin adı da “görüşme günlerinin kısaltılması”
İşkenceciden
"dürüst
polis", Masonların
borazancısından "kahraman gazeteci"
12 Eylül Cuntacılarının, FETÖ’nün savunucularından "demokrasi savaşçısı" çıkacağını uman sözde Atatürkçüleredir
sözüm..
Tüm
bunlara karşın; Mandacı ve Mason Tansel ÇÖLAŞAN’I Atatürkçü Düşünce Derneğinin
Genel Başkanlığına yeniden ve yeniden seçmeyi sürdürün!!
Yarın
kalktığınızda ilk işiniz bir “SÖZCÜ” gazetesi almak olsun. Ve ilk önce Mason Çölaşan’ı okuyun..
Çölaşanları
OKUYUN VE SEÇİN’ ki, “HİMMET KASASI” kazansın. Türk halkı ve Kemalistler
kaybetsin….. 30.10.2015