6 Mayıs 2016 Cuma

İdam edilen 44 Veziriazamın dramı




Hep yüceltilen, görkemli geçmişimiz, şanlı tarihimiz, ecdadımız ulu hakanlar gibi nitelemelerle bize aktarılan Osmanlının gerçek yüzünün aslında ne kadar farklı olduğuna Çetin Altan’ın “Tarihin Saklanan Yüzü” adlı eserinde biraz ışık tutulmaktadır. Aşağıda 1453 – 1821 yılları arasında Sultanların kararlarıyla gerçekleştirilen 44 sadrazam idamının o kitaptan alınma çok kısa bir özetini bulacaksınız.
İmparatorluğun kurucusu Osman Gazi’nin 1324 yılında ölümüyle yerine oğlu Orhan Gazi geçmişti. Ankara’nın Nallıhan ilçesine bağlı Cendere köyünde yaşayan Ali adlı Türk köylüsünün medrese eğitimi gören oğlu Kara Halil Efendi o sıralar yeni fethedilen ve devletin ilk başkenti olan Bursa’ya kadı olarak atanan kişi oldu. Bu kişi Orhan Gazi’den sonra tahta çıkan I. Murat döneminde henüz yeni kurulan Kazasker’lik (bir çeşit Adalet Bakanlığı) makamına da getirildi. Tutsak alınan Hıristiyan çocuklarının Türk köylü aileleri yanında İslam eğitimiyle yetiştirilerek Yeniçeri ordusunun kurulmasını ilk olarak gerçekleştiren kişi odur. Murat’ın önce veziri, sonra vezir-i azam’ı olmuş, adı da Kara Halil Efendi’den Çandarlı Halil Hayrettin Paşa’ya dönüşmüştür.
Halil Paşa vezir-i azam olduğu zaman, oğlu Çandarlı Ali Bey kazaskerliğe atanmıştı. Bu kişi de terfi ederek 1387-1406 yılları arasında I. Murat, Yıldırım Beyazıt ve Süleyman Çelebi dönemlerinin vezir-i azamı olmuştur. Ali Paşa’nın bir de kardeşi vardır İbrahim Paşa. O da Yıldırım’ın Timurlenk’e tutsak düşmesinin ardından oğulları arasında başlayan iktidar kavgasını kazanan I. Mehmet’in veziri, daha sonra da ll. Murat’ın veziriazam’ lığını yapmıştır.
BİRİNCİ İDAM
Çandarlı İbrahim Paşa’nın ölümünden sonra oğlu Çandarlı Halil Paşa geldi vezir-i azam’ lığa. Tabii o sıralarda Osmanlı’nın idam edeceği BİRİNCİ (ilk) vezir-i azam olacağını henüz bilmemektedir. II.Murat zamanında Çandarlı Halil Paşa devletin mutlak egemeni gibi olmuş, bütün gücü elinde toplamıştır. II. Murat’ın iktidarı henüz on üç yaşındaki oğlu II. Mehmet’e bıraktığı, sonra tekrar geri aldığı, sonra tekrar geri verdiği çalkantılı dönemlerden sonra 1451 yılında II. Murat ölür, II. Mehmet üçüncü ve son kez padişah olur. Tecrübeli vezir-i azam Çandarlı Halil Paşa’nın da üstün gayretleriyle İstanbul Fethedilir.
II. Mehmet artık “Fatih” olmuştur. İşte ancak ondan sonradır ki yaşlı vezir-i azam Bizans’tan rüşvet olarak torik balıkları içinde altın aldığı ve kuşatmayı uzattığı gibi gülünç isnatlarla İstanbul’da tutuklanıp Edirne’ye gönderilir. Orada cellatlar urganlarla gelip 24 yıllık sadrazam Çandarlı Halil Paşa’yı boğarak idam ederler.1 Haziran 1453.
Paşa’nın o sırada kazasker olan oğlu azledilir. Edirne kadısı olan diğeri Süleyman Çelebi ise Fatih’in oğlu II. Beyazıt döneminde vezir-i azam lığa kadar yükseldikten sonra İnebahtı seferinde ölür. İşte bu tarihten sonra imparatorluk yönetimi artık tümüyle Türk kökenlilerden çözülüp devşirmeden yetişmiş devlet adamlarının eline geçer. Fatih ise Çandarlı Halil Paşa ile başlattığı vezir-i azam idamlarını sürdürecek ve sonraki iki vezir-i azamını daha cellatlara verecektir.
İKİNCİ İDAM
Çandarlı’dan sonra iki yıl İshak Paşa’nın vekâlet ettiği veziriazamlığa 1455’de Mahmut Paşa getirilir. 12 yıl sadarette kaldıktan sonra 1467’de azledilip, onun yerine getirilen Rum Mehmet Paşa da üç yıllık iktidarından sonra boğdurulan Osmanlı veziriazamlarının İkincisi olarak 1470’de boğduruldu.
ÜÇÜNCÜ İDAM
Yine ikinci kez sadarete getirilen Mahmut Paşa bu defa sadece iki yıl sadarette kaldıktan sonra 1474 yılında önce azledilmiş sonra da boğdurulmuş, böylece Mahmut Paşa da Fatih tarafından boğdurulan Osmanlı veziriazamlarının Üçüncüsü olmuştur.
İstanbul’a dönülürken Afyonkarahisar’a gelindiğinde vezir-i azamı Mahmut Paşa’nın önce otağını kurdurup içine girmesini bekleyip, sonra da ; “ -Gidin şu herifin kafasına yıkın çadırını” diye emir vermiştir. İçoğlanı, bostancı, ortada her kim varsa koşuşup Mahmut Paşa’nın kafasına yıktılar çadırını. Yerine Rum Mehmet Paşa’yı getirdiler.
Zalim bir adam olan Rum Mehmet Paşa önüne geleni kılıçtan geçirdi, Cami, türbe ve medreseleri bir güzel yağmaladı, ağır vergiler aldı. Aynı gazabı sürdürmek için bir de Varsak Türkmen’lerinin üstüne yürüdü. Ancak Varsak beylerinden Uyuz Bey tarafından bozguna uğratıldı ve gasp ettiği mal, para her ne varsa ona kaptırdı. Bu yenilgi ve hakkındaki dedikodular nedeniyle boğdurulması üzerine ikinci kez sadarete getirilen Mahmut Paşa’nın dramı daha değişiktir. Azline sebep olan esas hadise Otlukbeli zaferinin ardından Tebriz’e doğru kaçan Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın peşinden gitmemesi olmuştur.
Öte yandan Paşa’nın bir hadise nedeniyle şehzade Mustafa ile de arası açıktır. Kadın düşkünü olan Şehzade kendisi seferdeyken Mahmut Paşa’nın karısına tecavüz etmiş, Paşa karısını boşamış, ama Fatih’in emriyle kadını tekrar nikâhlamak zorunda kalmış. Şehzade’nin ölümü üzerine Paşa’nın düşmanları vezir-i azamın pek keyiflendiğini, Şehzade’yi onun zehirlemiş olabileceği isnadını yaymaya başladılar. O sırada azledilmiş durumda olduğu için Edirne dolaylarındaki çiftliğinde sürgünde yaşamakta olan Mahmut Paşa bu söylentiler yüzünden Fatih’e başsağlığı dilemek için İstanbul’a geldiği sırada tutuklanarak Yedikule zindanlarına attırılır. On sekiz gün sonra da boynuna cellat kemendi geçirilir. Bugünkü İstanbul’un Mahmut Paşa semtine ismini bırakan işte bu paşadır.
DÖRDÜNCÜ İDAM
Fatih Sultan Mehmet’in veziriazamlarından (Mahmut Paşa’nın yerine gelen) Gedik Ahmet Paşa da oğlu II. Beyazıt tarafından boğdurtulmuştur. Boğdurtulan DÖRDÜNCÜ vezir-i azamdır.
1474’de veziriazamlığa getirilen Gedik Ahmet Paşa 1474 yılında Fatih tarafından Arnavutluk seferine memur edilir. Paşa inatla bu sefere çıkmaya karşı durması üzerine azledilir. Rumeli hisarına hapsedilir. Ama kısa bir süre sonra da hapisten çıkarılıp kaptan-ı deryalığa atanır. Bu arada Fatih’in çok sık azlettiği veziriazamların yerine bir yenisi bulunamadığı zamanlarda hep İshak Paşa geçici olarak göreve getirilmektedir. İshak Paşa’nın 1453 – 1492 arasında hiç idam olmadan tam üç kez vezir-i azamlık yapabilmesinin belki de tek nedeni parlak herhangi bir özelliğinin olmamasıdır. Fatih kendi dönemindeki yedi değişik veziriazamdan üçünü boğdurtmuş, birini hapsetmiş, sonuncusunu da yeniçeriler öldürmüştür.

Yirmi yaşında tahta çıktığında iki yaşındaki kardeşi Ahmet’i öldürterek işe başlayan Fatih “tahta kim çıkarsa kardeşini öldürtebilir” yasasını getirmişti. Elli bir yaşında öldüğünde arkasında büyük oğlu Beyazıt’la küçük oğlu Cem olmak üzere iki şehzade bıraktı. İktidar kavgası daha o ölmeden başladığından Fatih kendini güvenceye almak için iki oğlunun da iki çocuğunu yani iki erkek torununu rehin olarak yanında tutmaya başlamıştı. Kendisinin de Gedik Ahmet Paşa’nın da gönlü yirmi üç yaşındaki Cem’den yanaydı. Buna karşılık yeniçeri otuz dört yaşındaki Beyazıt’ı tutuyordu. Kanlı uğursuz bir yığın kavga oldu. Sonunda II. Beyazıt tahta çıktı. Cem Sultan Rodos’a kaçtı.
II. Beyazıt tahta çıktığı zaman eski vezir-i azam Gedik Ahmet Paşa Gelibolu’daki donanma ile İtalya seferine çıkmak üzereydi. Fatih’in ölümüyle yerine büyük oğlu Beyazıt’ın geçtiğini görünce seferden vazgeçip İstanbul’a döndü. II. Beyazıt, padişahlığı şerefine Edirne’de tantanalı bir içki meclisi kurmuş, Gedik Ahmet Paşa’yı da sofrasına davet etmişti. O sofra Gedik Ahmet Paşa için ölüm sofrası oldu. O sırada davetlilere beyaz kaftanlar armağan edilirken, eski vezir-i azam Gedik Ahmet Paşa’ya Siyah bir kaftan getirildi. Ziyafetin sonunda kapı dibinde bekleyen cellada teslim edildi. Cellatlar orada boğdular (18 Aralık 1482) Gedik Ahmet Paşa’yı Cem’den yana olduğu sanıldığı için.
II. Beyazıt Gedik Ahmet Paşa’dan başka vezir-i azam boğdurmadı. Ama oğlu Yavuz Selim 1512 yılında kendisini devirip tahta çıkınca…. Sekiz yıllık iktidarı süresinde atadığı altı değişik vezir-i azam’dan üçünü idam ettirdi.
Hatta bunlardan Dukakin oğlu Ahmet Paşa’yı bizzat kendi eliyle öldürmek için hançerlemiş, ama tam öldüremediğinden yere yığılan vezir-i azam’ın kafasını yanındaki akağalara kestirmiştir. O dönemde halk arasındaki en yaygın beddua şöyleydi. “ -İnşallah Yavuz’a vezir-i azam olursun.”
BEŞİNCİ İDAM
Gedik Ahmet Paşa’dan sonra idam edilen BEŞİNCİ veziriazam II. Beyazıt’ın son, Yavuz Selim’in de ilk veziriazam’ı olan ve 1512 yılında boğdurulan Koca Mustafa Paşa’dır.
II. Beyazıt döneminin önemli devlet adamlarından olan Koca Mustafa Paşa bir devşirmeydi. Sultan Beyazıt, kendisinden kaçıp Rodos şövalyelerine sığındıktan sonra şantaj aracı olarak kullanılan ve sonunda Papa VIII. Inosan’a satılan kardeşi Cem’i almak üzere pazarlık etsin diye Roma’ya göndermişti kapıcıbaşı Mustafa Ağa’yı. Papayla yaptığı anlaşma sonucu Cem Sultan’ın öldürülmesini sağladığı ve bu suretle Beyazıt’ın son ve Yavuz’un ilk veziriazamı olduğu söylenir.
II. Beyazıt’ın sekiz oğlundan ilk beşi Beyazıt’ın sağlığında ölmüş, geriye sadece Ahmet, Korkut ve Selim kalmışlar. Daha Beyazıt’ın sağlığında başlayan taht kavgası yine kardeş savaşlarına dönüşmüştü. En küçükleri olan Yavuz Selim’in babasıyla savaşı göze alması ve onu tahttan indirmesi, ağabeyleriyle giriştiği tuzaklı kavgalar ve ölmüş ağabeyleri Şehinşah, Alemşah ve Mahmut’un sarayda kalmış çocukları Mehmet, Musa, Emin, Orhan ve Osman’ı dahi boğdurtmasıyla ilgili hikâyeler ilginçtir. Ağabeyi Ahmet ve Korkut her ikisi de kapıcıbaşı Sinan ağa tarafından kementle boğularak öldürülmüşler.
Yavuz babasından kalma veziriazam Koca Mustafa Paşa’yı 1512 yılında kendisiyle birlikte yemek yerken sırtına kara kaftan giydirterek hemen orada kementle boğduruyor.
ALTINCI İDAM
Öldürülen ALTINCI veziriazam görevde sadece iki buçuk ay kalabildikten sonra kellesi alınan (Arnavut asıllı Hıristiyan asilzade iken kendi iradesiyle Müslüman olup Osmanlı hizmetine giren ve hızla yükselerek Çaldıran dönüşünde veziriazamlığa getirilen) Dukakin oğlu Ahmet Paşadır. Kendisine yöneltilen suçlama yeniçeri ayaklanması düzenlemek.
YEDİNCİ İDAM
Osmanlı tarihinde Çandarlı Halil Paşa, Rum Mehmet Paşa, Mahmut Paşa, Gedik Ahmet Paşa, Koca Mustafa Paşa ve Dukakin oğlu Ahmet Paşa’dan sonra öldürülen YEDİNCİ veziriazam Yunus Paşa’dır.
Sultan Selim Mısır seferinden dönüşte at üstünde Yunus Paşa’yla yan yana konuşa konuşa Bülbis’ten geçerlerken birden atını durdurur ve derhal solaklar kethüdasına emrederek oracıkta Yunus Paşa’nın kafasını kestirir. Öfkesi yine de geçmez. Kesik kafayı eline alır ve üç gün boyunca yanında taşıyarak Katya’da gömdürür. Tarih 1517 Eylülü. Göreve gelişinden yedi ay sonra katledilen veziriazamın suçu sohbet sırasında Sultanın Mısır valiliğine Çerkez Hayır Bey’in getirilmesi yolundaki kararını eleştirmesi.
SEKİZİNCİ İDAM
Yavuz’un beş yıl içinde üç veziriazamını idam ettirtmesinden sonra SEKİZİNCİ idam olan Pargalı İbrahim’e kadar 19 yıllık bir duraklama söz konusu. Bu arada öldürülmeyen sadrazamların çoğu Sille tokat dövülüyor ama kelleyi kurtarıyorlar.
Yavuz’un tek oğlu olduğu için kardeş öldürme derdine düşmeden tahta çıkan Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u alır almaz ilk iş olarak orada unutulup kalmış olan büyük amcası Cem Sultan’ın oğluyla torununu buldurup boğdurmak. Gençliğinden itibaren hep yanında olan ve birçok defa onun hayatını kurtarmış olan İbrahim 1523’den yatağında boğdurtulduğu 1536’ya kadar 13 yıl sadrazamlık yapmış.
DOKUZUNCU İDAM
İdam edilen DOKUZUNCU veziriazam Kanuni’nin veziriazamlarından Kara Ahmet Paşadır. Yavuz Selim’in kızı Fatma Sultan’la evli olan Damat Rüstem Paşa da yine Hürrem’in kışkırtmasıyla bir divan toplantısından sonra arz odası önünde cellada teslim ediliyor. Tarih 28 Eylül 1555.
Kanuni’nin ölümünden sonra onun oğlu ve torununun iktidarlarında tam 40 yıl boyunca hiçbir veziriazam idam edilmemiş. III. Murat tahta çıkınca beş erkek kardeşini boğdurtuyor. Oğlu III. Mehmet tahta çıktığında ise bol kardeş sahibi olduğu için önce 19 (on dokuz) erkek kardeşini boğduruyor, daha sonra da saltanatının sonuna doğru on altı yaşındaki kendi oğlu şehzade Mahmut’u ve Mahmut’un annesini.
ONUNCU İDAM
III. Mehmet döneminde veziriazam Ferhat Paşa önce azlediliyor sonra da 1595 yılında cellatlara boğdurularak idam ediliyor. Ferhat Paşa Osmanlı tarihindeki fitne fücur kurbanı edilerek idam edilen ONUNCU veziriazamdır. Ondan sonra daha 34 veziriazam daha idam edilmiştir.
ONBİRİNCİ İDAM
Ölüm cezasına çarptırılan ONBİRİNCİ veziriazam yine III. Mehmet’in veziriazamlarından Hadım Hasan Paşadır. Veziriazamlığının yedinci ayında Safiye Sultan’ın yaptıracağı Yeni Cami’nin temelini atmaya giderken bostancı başı tarafından yakalanıp önce beş altı gün Yedikule zindanlarında hapsedilmiş sonra da boğularak idam. Mayıs 1598.
ONİKİNCİ İDAM
III. Mehmet bir veziriazamını daha boğdurtmuştur. O da Yemişçi Hasan Paşa. Ölüm cezasına çarptırılan veziriazamların ONİKİNCİSİ Aşırı rüşvetçi Safiye Sultan’ın önerisiyle göreve getirilen Arnavut asıllı bu sadrazamın işkenceyle vergi toplatma ve bol bol adam öldürtme huyu var. 1603 Eylülünde azlediliyor. Daha sonra da yeniçeri ocağını başkaldırmaya teşvik suçlamasıyla Sütlüce’deki konağına bir bostancı başı gönderilip kendi konağının bahçesinde boğdurularak idam ediliyor.
ONÜÇÜNCÜ İDAM
Üçüncü Mehmet’ten sonra yerine oğlu I. Ahmet geçiyor. I. Ahmet sadece iki veziriazam boğdurtmuş. Derviş Paşa ve Nasuh Paşa. Bunlar da ONÜÇÜNCÜ ve ONDÖRDÜNCÜ idamlar. Derviş Paşa Bosnalı. Bostancıbaşı (yani sarayın baş celladı) olarak göreve başlamışken sultanın gözüne girerek hem vezirliğe hem de kaptan paşalığa terfi ediyor. Sultan I. Ahmet o sırada veziriazam olan Lala Mehmet Paşa’ya İran’a sefer başlatma emri veriyor. Durup dururken başlatılmış olan Avusturya savaşı sürüp gitmekte iken bir de İran’ savaş açılmasına karşı çıkan Sadrazam’a sultan “bak canından olursun ha” deyince Lala Mehmet Paşa öyle kahroluyor ki felç iniyor. Birkaç gün içinde de ölüyor. Sultan Ahmet Derviş Paşa’yı başvezir yapıyor. (Mayıs 1606)
Ölen Lala Mehmet Paşa’nın malına mülküne el konuluyor. Parası orduya dağıtılıyor. Padişah mallarının yetim kalan çocuklarına bırakılmasına izin veriyor. Ancak yeni veziriazam Derviş Paşa bu mallara da el koyarak Lala Mehmet Paşa’nın çocuklarını çırılçıplak açıkta bırakıyor. Zengin Yahudilerden sonradan ödeme vaadiyle gümüş ve mücevher toplayıp üzerine yatıyor vb. Kendisine öfkelilerin artması üzerine Demirkapı’dan Saraya doğru (sarayı basmak üzere) tünel kazdırttığı söylentisi çıkartılıyor. Sultan Ahmet ise bu söylentinin doğruluğunu araştırmaya bile gerek görmeden öldürülmesini emrediyor. Sarayda şehzadeler muallim hanesine girdiği sırada acemioğlanlar tarafından öldürülüyor. Aralık 1606. Veziriazamlığı toplam 7 ay.
ONDÖRDÜNCÜ İDAM
Öldürülen ONDÖRDÜNCÜ sadrazam Nasuh Paşa. 1611 ağustosunda göreve gelmiş. Padişahın bir emrine kaşı çıkması üzerine Ekim 1614’de katline ferman verilmiş. Kendisini boğan cellat Ohrili Hüseyin Ağa da daha sonra Ohrili Hüseyin Paşa namıyla veziriazam olmuştur.
Sultan Ahmet’ten sonra her an celladı bekleye bekleye geçirdiği on dört yılın sonunda delirmiş durumda olan I. Mustafa iktidara geliyor. Deli olduğu iyice açığa çıkınca (1 yıl sonra) indiriliyor. Yerine II. Osman çıkıyor (1618). Genç Osman’ı on sekiz yaşındayken yeniçeriler deviriyor. Önce ırzına geçip sonra boğuyorlar (1622). Deli Mustafa yine iktidara getiriliyor. Ama gerçekten deli olduğu için çaresiz tekrar tahttan indirilerek I. Ahmet’in oğlu henüz on bir yaşındaki IV. Murat tahta çıkarılıyor. (1623)
ONBEŞİNCİ İDAM
Veziriazam idam ettirme rekoru IV. Murattadır. Kendisi altı veziriazamını idam ettirmiştir. Küçük kardeşi Deli İbrahim idi. Onun oğlu, yani IV. Murat’ın yeğeni Avcı Mehmet de altı baş vezirini idam ettirerek amcasının rekorunu egale etmiştir.
Dördüncü Murat’ın boğdurduğu veziriazamların ilki, idam edilenlerin ONBEŞİNCİSİ Mere Hüseyin Paşa. Arnavut asıllı bu kişi Satırcı Mehmet Paşa’nın aşçıbaşısı. Mısır valiliğinden sonra veziriazam oluyor. Yirmi gün sonra azlediliyor. Sonra tekrar göreve getiriliyor. Yedi ay süren ikinci döneminden sonra Temmuz 1624’de öldürtülüyor. Suçu Genç Osman olayında ortalığı karıştıranlardan birisi olmak.
O dönemde padişah emriyle değil de ayaklanmalar sırasında yeniçeriler tarafından yakalanıp öldürülen çok sayıda veziriazam daha var. Mesela Genç Osman olayı sırasındaki veziriazam Dilaver Paşa, daha sonra iktidara gelen Ohrili Hüseyin Paşa ve Davut Paşa da idam edilenler listemize dâhil olmayıp, bu şekilde yeniçeriler tarafından öldürülen veziriazamlar arasında.
ONALTINCI İDAM
Dördüncü Murat’ın boğdurduğu veziriazamların ikincisi, idam edilenlerin ON ALTINCISİ Kemankeş Kara Ali Paşa. Kendisi tahta çıktığı sırada veziriazamlık minderinde oturmakta olan bu kişi on iki yaşındaki padişah tarafından 3 Nisan 1624 günü saraya davet edilerek boğduruldu.
ONYEDİNCİ İDAM
Dördüncü Murat’ın boğdurduğu veziriazamların üçüncüsü, idam edilenlerin ON YEDİNCİSİ Hadım Mehmet Paşa’dır. Diğer adıyla Gürcü Mehmet Paşa. Eski veziriazamlardan Semiz Ali Paşa’nın kölesi ve akağası olan bu kişi özellikle Sipahilerin gemi azıya almaları ve ısrarla Gürcü’nün kellesini istemeleri üzerine öldürüldü. On dört yaşındaki IV. Murat doksan yaşındaki eski veziriazamın oturduğu konağa cellat göndererek paşayı kendi konağında boğdurdu.
ONSEKİZİNCİ İDAM
Boşnak Hüsrev Paşa idam cezasına çarptırılan ON SEKİZİNCİ veziriazam. Dördüncü Murat’ın boğdurduğu veziriazamların da dördüncüsü. 1632 Martında gizli bir emirname ile Tokat’ta boğdurtulan bu kişinin veziriazamlığı üç yıl sekiz ay sürmüş. Gereksiz yere kan dökmekten hoşlanan bu kişi öldürteceği kişileri önüne getirtir, uzun uzun seyreder, sonra da kendilerini otağındaki bir iskemleye oturtarak orada boğdururmuş. Kendisi boğduruluncaya kadar veziriazamların da otoritesi mutlak. İdam umur-u adiyeden gündelik bir olay Osmanlı için. Ne suçlunun mahkemeden geçmesine gerek var ne de borulu trampetli korkutucu infaz törenlerine.
Osmanlı düzeninde devlete en yararlı olan da idam edilebilir, en yararsız olan da. Padişahın iradesi mutlaktır ve bu irade önünde kaliteliyle kalitesiz eşittir. Bazen bir aşçı, bir cellat, bir uşak, bir arabacı da atanabilir veziriazamlığa. Padişahın çevresindeki bu kullar da kendi bölgelerinde küçük birer padişahtırlar. İstediklerini asarlar keserler.
****
ONDOKUZUNCU İDAM
Topal Recep Paşa, 1453’den sonra idam edilen veziriazamların ONDOKUZUNCUSU idi. Kendisi Boşnak’tı ve Bostancıbaşılıktan, yani saray cellatlığından gelmeydi. Gürcü Mehmet Paşa’nın idamına yol açan ve Hafız Ahmet Paşayı on yedi yerinden bıçaklayarak öldüren kişidir. Sultan IV. Murat henüz yirmi yaşında iken Şubat 1632’de veziriazam oldu. Üç ay sonra da yeniçerilerle aşırı sıkı fıkı olduğu için boğdurtuldu.
YİRMİNCİ İDAM
Sultan IV. Murat’ın idam ettirdiği veziriazamların altıncısı ve sonuncusu, genel sıralamada ile padişah emriyle öldürtülmüş vezir-i azamların YİRMİNCİSİ Tabanıyassı Mehmet Paşadır. Görevden alınması hapsedilmesi var ama sadaret makamında beş yıl kalabilmiş. Azledildikten üç yıl sonra Yedikule zindanlarına atılıp orada boğdurulduğu 1639 yılında henüz 50 yaşında.
YİRMİBİRİNCİ İDAM
İdam edilen YİRMİ BİRİNCİ veziriazam, Deli İbrahim’in veziriazamı Kemankeş Kara Mustafa Paşadır. Macar veya Arnavut olan bu kişinin özelliği okuma yazma bilmemesi, ama çok iyi ok atarmış. İki kez istifa edip istifası kabul edilmedikten sonra Ocak 1644’de boğdurtulmuş. Beş yıl dört ay görev yaptıktan sonra idam edildiğinde elli yaşında kadarmış.
YİRMİİKİNCİ İDAM
Deli İbrahim’in boğdurttuklarının ikincisi, idam edilenlerin YİRMİ İKİNCİSİ Hersekli Salih Paşa. Kendisi Babıali’de ikinci divanı yapmakta iken gezintiye çıkan sultanın önüne bir araba çıkması üzerine “İstanbul’a araba girmemesi yasağının niye uygulanmadığından şikâyetle” veziriazamın yanına getirilmesini emrediyor. Paşayı Deli İbrahim’in gittiği Davutpaşa’daki üfürükçünün evine getiriyorlar ve hemen orada imamın bahçesindeki kuyunun ipini alarak boğuyorlar..
Deli İbrahim ise sekiz yıl iktidarda kaldıktan sonra 1648’de tıpkı büyük ağabeyi II. Osman gibi zorla tahttan indirilerek öldürülüyor. Yerine oğlu IV. Mehmet (Avcı Mehmet) geçiyor. Otuz dokuz yıl süren iktidarında altı vezir idam ettirdikten sonra o da babası Deli İbrahim gibi tahttan zorla indiriliyor.
YİRMİÜÇÜNCÜ İDAM
Avcı Mehmet’in idam ettirdiği ilk veziriazam Sofu Mehmet Paşa. Genel sıralamada idam edilen YİRMİ ÜÇÜNCÜ veziriazam. Deli İbrahim samur ve amber vergisi koydu diye ayaklanan yeniçeri kendisini tahttan indirip, son veziriazamı (Hazerpare) Ahmet Paşayı parça parça ediyorlar. Ölümünden sonra adının Hazerpare oluşu o yüzden. İdam edilmeyip yeniçeri tarafından parçalandığı için bizim listemizde yok. İşte Sofu Mehmet Paşa yeniçeri tarafından Hazerpare’nin yerine getirilen veziriazam. Tahttan indirilip boğdurulurken infazında hazır bulunduğu Sultan İbrahim’in yerine tahta çıkan oğlu IV. Mehmet henüz yedi yaşında. O yüzden bir yıl istediği gibi yönetiyor imparatorluğu. Ama sonunda padişahın babaannesi Kösem Sultan ile yeniçeri ağası Murat ağa birleşip karşısına çıkıyorlar bir bahaneyle sadaretten azlediliyor (1649). Malkara’ya sürgün edilip orada boğduruluyor.
YİRMİDÖRDÜNCÜ İDAM
Avcı Mehmet’in idam ettirdiği ikinci veziriazam Torhoncu Ahmet Paşa. Genel sıralamada idam edilen YİRMİ DÖRDÜNCÜ veziriazam. Kendisi devletin gelirleriyle giderlerini düzenleyerek bütçe yapmaya çalışan ilk veziriazam. Yaptığı düzenleme padişahın annesi Turhan Sultan’ı kızdırdığından 1653 yılının mart ayında saraya davet ediliyor. Torhoncu’yu kızlar ağası karşılayıp önce sadaret mührünü almış elinden sonra kendisini bostancılara teslim edip boğdurmuş. Dokuz ay veziriazamlıktan sonra öldüğünde altmış yaşındaymış.
YİRMİBEŞİNCİ İDAM
Avcı Mehmet’in idam ettirdiği üçüncü veziriazam İbşir Paşa. İki yüzyıl süresince cellada verilen YİRMİ BEŞİNCİ veziriazam. Abaza kökenli bu paşa 1654’de Halep valisiyken veziriazamlığa getirilmiş. Teklifi aldığında önce bunu tuzak sanıp İstanbul’a gitmeyi aylarca geciktiriyor. Ancak sonra IV. Mehmet’in hocası Reyhan Ağa geliyor Halep’e. Yanında padişahın İbşir Paşa’ya dokunmayacağına dair üstüne el basıp yemin ettiği Kuran var. Veriyor Kuran’ı veziriazama ve kendisini İstanbul’a getiriyor. Ancak o sırada sadaretten kaptanıderyalığa kaydırılmış olan Kara Murat Paşa Sipahiyle yeniçeriyi veziriazam İbşir Paşa’ya karşı ayaklandırıyor. Bunun üzerine öldürülmesine ferman çıkarılıyor. Saraya davet edilip orada boğduruluyor. Veziriazamlığı iki ay sürmüş.
YİRMİALTINCI İDAM
Avcı Mehmet’in boynuna kement dolattığı dördüncü veziriazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa. İdam edilen veziriazamların YİRMİ Altıncısı. Köprülü Mehmet Paşa’nın damadı, Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın da eniştesi. Fazıl Ahmet Paşa’nın ölümünden sonra getiriliyor veziriazamlığa.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın idamı
Hiç neden yokken başlattığı ikinci Viyana seferinde de bir türlü zafer kazanamıyor. Kış geldiği için ordusuyla Bağdat’a çekildiği sırada azledilerek ölüm cezasına çarptırılıyor. Veziriazamlığı yedi buçuk yıl sürmüş. Arkasında iki yüz bin kişilik ordusu varken İstanbul’dan tek başına gelen bir cellada, hiç ses çıkarmadan boynunu uzattığı sırada elli yaşında. Tarih 25 Aralık 1683.
YİRMİYEDİNCİ İDAM
Avcı Mehmet’in boğdurttuğu beşinci veziriazam Kara İbrahim Paşa. İdam edilen veziriazamların YİRMİ YEDİNCİSİ. Merzifonlu’yu padişaha gammazlayarak idamına neden olan ve 16 Aralık 1683’de onun yerine veziriazamlığa getirilen kişi. Avusturya’ya açılan savaş devam ettiği halde bir türlü cepheye gitmeyip çeşitli kulis entrikaları çevirdiği ve ayrıca da hastalıklı olduğu için Aralık 1685’de azledildi. Üç bin keselik servetine el konuldu. Rodos’a sürgün edildi ve orada boğularak öldürüldü. Tarih 1687. Veziriazamlığı iki yıl kadar sürmüştü. Öldüğünde altmış sekiz yaşında idi.
YİRMİSEKİZİNCİ İDAM
Avcı Mehmet’in idam ettirdiği altıncı, idam edilen veziriazamların YİRMİ SEKİZİNCİSİ Sarı Süleyman Paşa. O da Merzifonlu’ ya kumpas kuranlardan biri ve Kara İbrahim’den sonra sıra ona geliyor. . Aralık 1685’de geldiği veziriazamlıkta yedi ay kalabilmiş. Avusturya ordularına yenilip, kendi ordusu da kendisine karşı ayaklanınca cepheden kaçıp saklanmaya başlıyor. 16 Ekim 1687’de yakalanarak boğdurulmuş.
YİRMİDOKUZUNCU İDAM
Avcı Mehmet otuz dokuz yıllık iktidarı süresince altı veziriazam boğdurttuktan sonra tahttan zorla indirildi. 1687 yılında onun yerine kırk altı yaşında tahta çıkarılan kardeşi II. Süleyman’ın onca seneler boyunca celladı beklemekten sinirleri yıpranmıştı. II. Süleyman’ın dört yıllık iktidarı döneminde bir tek veziriazam idam edildi. Nişancı İsmail Paşa. Sarı Süleyman Paşa’nın idamından sonra yerine geçen Savuş Paşanın da sarayına saldıran yeniçeriler tarafından vurulması üzerine veziriazam oldu. İsyanı bastıran İsmail Paşa da altmış bir günlük sadaretinden sonra Nisan 1689’da azledildi. Bir süre Kavala kalesinde hapsedildi. Oradan gönderildiği Rodos’ta oraya gönderilen kapıcıbaşı Kara Bayram tarafından infaz edildi. 1690. Cesedi Rodos’a gömülüp kellesi İstanbul’a getirildi. Nişancı İsmail Paşa idam edilen veziriazamların YİRMİ DOKUZUNCUSUDUR.
OTUZUNCU İDAM
II. Süleyman dört yıllık iktidarından sonra 1691’de ölünce yerine kardeşi II. Ahmet geçti. O da bir veziriazam idam ettirdi, Arabacı Ali Paşayı. Genel sıralamada idam edilen OTUZUNCU veziriazam. Ohri’de doğmuş. Hayata imamlıkla atılmış. Yavaş yavaş yükseldikten sonra, sürüp giden Viyana kuşatmasında şehit düşen Fazıl Mustafa Paşa’nın yerine getirilmiş. Cepheye gidip savaşa katılmak yerine hazırlık yapma bahanesiyle Edirne’de oyalanıyor. Asıl maksadı Siyasal rakiplerini elemek. Bu arada yaptığı bir yanlış nedeniyle azledilerek Rodos’a sürgün gidiyor. Azlinden on ay sonra da orada boğdurularak idam ediliyor. Mayıs 1693.
OTUZBİRİNCİ ve OTUZİKİNCİ İDAMLAR
II. Ahmet de iktidarda dört yıl kalıyor. 1695 yılında yerine Avcı Mehmet’in oğlu II. Mustafa geçmiş, o da iki veziriazamı idam ettirmiştir. Dimetoka’lı Sürmeli Ali Paşa genel sıralamada idam edilen OTUZ BİRİNCİ veziriazam, Daltaban Mustafa Paşa da OTUZ İKİNCİ veziriazamdır. 1695 Nisanında Sürmeli Ali Paşa Has oda köşküne çağrılıyor. Elinden mührü alınıp, mallarına el konduktan sonra Çeşme’ye sürülüyor. Veziriazamlığı bir yıl sürmüş. Daha sonra da Çeşme’den Edirne’ye getirtilerek 29 Mayıs günü boğdurtuluyor. Öldüğünde elli yaşlarında. Daltaban Mustafa Paşa da ayni şekilde davet edildiği Has oda köşkünde elinden mührü alınarak üç gün hapsedildikten sonra 28 Ocak 1703 gününün akşamı boğdurulmuş.
Veziriazam idam eden ilk Sultan olan Fatih’ten on beş padişah sonra gelen II. Mustafa’ya kadar OTUZ İKİ idam olmuş. Daha sonraki dönemlerde ON İKİ veziriazam daha idam edilecek.
OTUZÜÇÜNCÜ İDAM
III. Ahmet’in idam ettirdiği ilk veziriazam Çorlulu Ali Paşa. Babası berber. Kendisini kapıcıbaşı Kara Bayram Ağa yetiştirmiş. Kara Bayram Ağa II. Süleyman’ın Girit’e sürdükten sonra idam ettirdiği veziriazam İsmail Paşa’yı oraya giderek boğan ve başını kesip İstanbul’a getiren kişi. Kendisi Prut kahramanı Baltacı Mehmet Paşa’nın veziriazamlıktan ilk azli üzerine 30 Mayıs 1706’da sadarete atanmış. 15 Haziran 1710 günü azlediliyor. 27 Aralık 1711’de hapsedildiği Midilli kalesinde kafası kesilip İstanbul’a getiriliyor. Çorlulu Ali Paşa idam edilen veziriazamlar listesinde OTUZ ÜÇÜNCÜ.
OTUZDÖRDÜNCÜ İDAM
III. Ahmet’in idam ettirdiği ikinci veziriazam Gürcü Yusuf Paşa. İkinci kez azledilen Baltacı Mehmet Paşa’nın yerine getirilmişti. İyi bir askerdi ama devlet işlerinden pek anladığı yoktu. Rusya Siyaseti nedeniyle 31 Kasım 1712’de azledildi. Hapsedilmesi için Rodos kalesine gönderildi ve orada on beş gün sonra boğularak idam edildi. Kesilen başı Edirne’den Vidos’a gitmiş olan padişahın önüne konuldu. Bir yıl süren veziriazamlığı sona erdiğinde yaşı altmışa yakındı. Gürcü Yusuf Paşa idam edilen veziriazamlar listesinde OTUZ DÖRDÜNCÜ.
OTUZBEŞİNCİ İDAM
Lale devri padişahı III. Ahmet’in idam ettirdiği beş veziriazamlık listede üçüncü, Fatihten bu yana idam edilen veziriazamlar listesinde OTUZ BEŞİNCİ kişi Hoca İbrahim Paşa. Kendisi Serez’li ve çok macera yaşamış birisi. Donanmada hocalık, sarayda cellatlık, derken Cezayir’e kaçıp çımacılık, sonra tekrar İstanbul. Kayıkçılık, balıkçılık. Derken bir gün III. Ahmet’in tebdil kıyafet dolaştığı bir zamanda onun kayığına binip, kendisinden hoşlanması ve benim adamım olur musun demesiyle başlayan devlet görevi. 1703. Girit’ten vali Kalaylıkoz Paşayı gizlice İstanbul’a getirme. Kalyon kaptanlığı, kaptan-ı deryalık. Ve nihayet Veziriazamlık. 4 Nisan 1713. Sadareti yirmi bir gün sürmüş. 27 Nisan 1713 günü Haseki Kara Mustafa’ya boğdurtulup cesedi Tunca kıyısına gömülüyor.
OTUZALTINCI İDAM
Aslında Gürcü Yusuf Paşa’nın azlinden sonra yerine gelen kişi Silahtar Süleyman Paşa. 12 Kasım 1712. Ancak ondan sonra veziriazam olan Hoca İbrahim Paşa kendisinden önce idam edildiği için listemizde Silahtar Süleyman Paşa’nın sırası OTUZ ALTINCI olarak görünmektedir. Süleyman Paşa sadarette beş ay kalıp Siyasi bir durum nedeniyle azledilmiş, Rodos’a gönderilmiş. İdamı ise iki yıl sonra olmuş. Ekim 1715’te katline ferman gönderilerek boğdurulup kesilen başı İstanbul’a gönderiliyor. Neden idam edildiğini kimse anlayamamış.

OTUZYEDİNCİ İDAM
III. Ahmet’in boğdurttuğu beşinci ve Fatihten bu yana idam edilen OTUZ YEDİNCİ veziriazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşadır. Nevşehir’den İstanbul’a iş aramaya gelen bu kişi eski saray masraf kâtibi akrabası Mustafa efendinin tavassutuyla sarayın helvacı ocağına yazdırılmış. Önce kâtipliklerde yükseliyor. III. Ahmet’in henüz şehzade iken gözüne giriyor. 1716 Avusturya savaşlarında Niş defterdarlığı, top ve cephane nakli işleri yapıyor. Ordu yenilince, ordu temsilcisi olarak durumu padişaha anlatmak üzere Edirne’ye gelme. Veziriazam vekilliğine atanma. Damat Ali Paşa’nın şehit düşmesiyle on dört yaşında dul kalan (kendisinden kırk dört yaş küçük) padişahın kızı Fatma Sultan ile evlenme. 10 Mayıs 1718’de veziriazamlığa çıkış. Veziriazamlığı tam on üç yıl sürüyor. Lale bahçeleri, Sadabad eğlenceleri, derken 1730 yılının eylülü geldiğinde Patrona Halil isyanı patlıyor.

Padişahın kız kardeşi Hatice Sultan’ın ağabeyine öğrettiği akıl şöyle;
- Eğer tahtını kurtarmak istiyorsan, isyancıların kellesini istediklerini feda et. Hepsini öldürtüp cesetlerini ver onlara.
Padişah da aynen öyle yapar. O sırada yetmiş yaşında olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın, kaptanıderya Kaymak Mustafa Paşa’nın ve kethüda Mehmet Paşa’nın öldürülmelerini emreder. Üçü de boğularak cesetleri Alay köşkü tarafındaki duvardan isyancıların önüne atılır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın cesedi bir arabayla Sultanahmet meydanına taşınarak orada parça parça edilmiştir.
OTUZSEKİZİNCİ İDAM
III. Ahmet yirmi yedi yıllık saltanattan sonra tahttan indirilince yerine I. Mahmut padişah oldu. Yıl 1730. I. Mahmut yirmi dört yıllık iktidarı süresince sadece bir veziriazamı boğdurttu. Kaba kulak İbrahim Paşa’yı. Fatihten bu yana idam edilen OTUZ SEKİZİNCİ veziriazam olarak. O da iş bulmak için Şebin Karahisarı’ndan İstanbul’a gelen bir köylü çocuğu. Saraya yanaşmış. Getir götür işleri derken kapıcılar Kethüda lığı, arkasından vezirlik ve Halep valiliği, sonra da Veziriazamlık. 22 Ocak 1731.
Çeşitli saray entrikaları sonucu 1732’de azledildikten sonra sürgün gittiği Ağrıboz Muhafızlığı, Bosna valiliği, on yıl kadar Girit’te bir kasabada sürgün hayatı, derken azlinden on bir yıl sonra boğdurtulur, başı kesilir ve padişah I. Mahmut’a gösterilmek için İstanbul’a götürülür.
OTUZDOKUZUNCU İDAM
I. Mahmut’tan sonra kardeşi III. Osman iktidara geliyor. Elli altı yaşında çıktığı tahtta üç yıl kaldıktan sonra elli dokuzunda ölmüş. Ağabeyi I. Mahmut, amcası III. Ahmet, babası II. Mustafa ve dedesi Avcı Mehmet gibi o da idam edilen veziriazamlar listesine yeni bir katkı yapmış. Onun boğdurttuğu veziriazam Silahtar Bıyıklı Ali Paşa. Yoksul bir İstanbul ailesinin çocuğu olmakla beraber eli yüzü düzgün, boyu posu çekimli, sesi pek güzelmiş. Sarayda kiler odası, müezzinbaşı’lık, has oda, Silahtarlık, henüz sakalı bile yokken vezirlik, bol gelirli Aydın Muhassallığı, sonunda veziriazamlık. Tarih Ağustos 1755. Silahtar Bıyıklı Ali Paşa’nın sadareti altmış üç gün sürüyor. Yalan söylemek, aşırı haraç ve rüşvet almak gibi suçlardan III. Osman’ı birden kızdırıyor. Hiç beklenmedik bir anda azledilerek, saraydaki orta kapının sahanlığına hapsedilmiş ve hemen boğdurulmuş. Ekim 1755. Padişah iki saat sonra yanlış yaptığını anlayıp pişman olmuş üzülmüş, ama bu arada paşa da idam edilenlerin OTUZDOKUZUNCUSU olarak tarihe geçmiş.
KIRKINCI İDAM
III. Osman’ın yerine geçen III. Mustafa on yedi yıl iktidarda kalmış. Listemizdeki KIRKINCI ve KIRKBİRİNCİ veziriazamları da boğdurtan o. III. Mustafa’nın kızıp boğdurttuğu ilk ve listemizdeki KIRKINCI veziriazam Bahri Mustafa Paşa. Üçüncü kez veziriazamlığa atanışı 1 Kasım 1763. Üçüncü kez azledilişi 30 Mart 1763. Topkapı bölümüne hapsedilerek orada iki gün sorguya çekildikten sonra Midilli’ye sürülüyor. Suçlama çok fazla para yürüttüğü iddiası. Kıbrıs’tan toplanan vergiler öteden beri veziriazamlara ait. Ne var ki Bahri Mustafa Paşa Kıbrıs vergilerine zam yapıp orada ayaklanmalara neden olmuş. Ayrıca İstanbul’dan da, daha başka vilayetlerden de zorla epey para kaldırmış. Midilli’ye sürülmesinden sonra hakkında birikmiş şikâyetlerin ayyuka çıkması üzerine oraya bir bostancı gönderilerek Paşa boğdurulup kellesi İstanbul’a gönderilmiş.
KIRKBİRİNCİ İDAM
III. Mustafa’nın idam ettirdiği ikinci, listemizdeki KIRKBİRİNCİ veziriazam Yağlıkçızade Emin Mehmet Paşa’dır. Babası Osmanlı’nın ilk Hindistan elçisi, zengin yağ tacirlerinden Hacı Yusuf Ağa. Kendisi de gençliğinde babası ile oralarda altı yıl kaldığı için önceki lakabı Hindi Emin Efendi. 20 Ekim 1768’de veziriazam yapılıyor. Ne var ki bu paşanın askerlikle yakından uzaktan bir ilişkisi yok. Rus savaşında ordu başkomutan sız kalmış. Buna bir de zahire darlığı eklenmiş. Paşa da cephede hastalanıp yataklara düşmüş. 12 Ağustos 1769’da padişah kendisini azlediyor. Kapıcıbaşılardan Şirinzade Halil Ağayı bir idam fermanıyla gizlice Edirne’ye gönderiyor. Yağlıkçızade Emin Mehmet Paşa sürgüne gitmek için cepheden Edirne’ye geldiğinde boğularak idam ediliyor ve saray arkasındaki piyade kışlası mezarlığına gömülüyor. Sadareti on ay sürmüş.
III. Mustafa’dan sonra tahta çıkacak olan üç padişah da tek tek birer veziriazam boğdurarak idam edilmiş veziriazamların kırk dört kişilik listesini nihayet tamamlayacaklardı.
KIRKİKİNCİ İDAM
I. Abdülhamit’in iktidarı zamanında sıkıntılı bir dönemde Ispartalı Halil Hamit Paşa veziriazam yapıldı. 31 Aralık 1782. Padişahı devireceği iddiasıyla 31 Mart 1785 günü azledildi. Önce Gelibolu’ya sonra Tekirdağ’a gönderildi. Sonra bir fermanla Cidde ve Habeş valiliğine atandı. Hazırlıklarını Bozcaada’da yapması emrolundu. O sırada gelen bir fermanla valilikten de azledilip zorunlu olarak İstanköy adasında oturmaya memur edildi. Daha Bozcaada’da iken gelen fermanla bu defa idamı emredildi. Fermanı alan Kara Kethüdazade Ali Bey kendisini orada boğarak idam etti ve kestiği başını İstanbul’a getirdi. Genel sıralamada Halil Hamit Paşa idam edilen KIRK İKİNCİ veziriazam oldu.
KIRKÜÇÜNCÜ İDAM
I. Abdülhamit’in 1789’da ölümünden sonra ağabeyi III. Mustafa’nın oğlu III. Selim çıktı tahta. İktidarının ikinci yılında o da bir veziriazam öldürttü. Listedeki KIRK ÜÇÜNCÜ veziriazam Rusçuklu Şerif Hasan Paşa. Rumeli’deki vezirler arasında çekilen kura ile 16 Nisan 1790 tarihinde veziriazam seçilmişti. Rus cephesinde ardı ardına uğranan bozgunlardan sonra suç onun üzerinde kaldı. Azline ve idamına karar verildi. Ancak, arkasında büyük bir ordu gücü olduğu için kandırma yoluna gidildi. Önce kendisine övgülü bir hattı hümayun gönderildi. Ve 13 Şubat 1791’de elinden mührü hümayun alınıverdi. Arkasından başka bir hattı hümayun ile Belgrad’ı teslim almaya memur edildiği bildirildi. Bu da yine ikinci bir uyutmacaydı. Paşa’nın her türlü kuşkusu dağıldıktan sonra, önce karargâhtan çıkarılarak Şumnu Ayanı’nın konağı yanındaki bir eve götürüldü. Orada uyurken kurşunla vurularak öldürüldü. Başı kesilerek İstanbul’a gönderildi. Katlinde göze çarpan yenilik iple boğma yerine kurşunla öldürülmesi.
KIRKDÖRDÜNCÜ İDAM
Geldik idam edilen KIRK DÖRDÜNCÜ ve sonuncu veziriazam olan Benderli Ali Paşaya. Yıl 1821. II. Mahmut padişahlığının on üçüncü yılında Benderli Ali Paşa henüz dokuz günlük veziriazam. Fatih’in emriyle ilk idam edilen veziriazam Çandarlı Halil Paşa’nın Bizans casusluğuyla suçlanması gibi Benderli Ali Paşa da Yunan casusluğuyla suçlanıyor. Yunan isyanı dolayısıyla devlet aleyhinde faaliyet suçlamasıyla dokuz günlük veziriazam azledilip üzerinden bir ay geçince de idam ediliyor.
Tarihte Neler Oldu | Çetin Altan | Ocak 23, 2013


30 Nisan 2016 Cumartesi

İSLAM DÜNYASININ UMUDU



28 Nisan 2016 günü İmam Hatip Gençlik Buluşması’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“İslam dünyasının umudu Türkiye’dir. Türkiye’nin umudu da sizlersiniz.”

Değerli Dostlar,

Recep Tayyip Erdoğan’ın bu iki görüşü de DOĞRU DEĞİLDİR!
Önce birinci yorumunu ele alalım. Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, İslam dünyasının umudu Türkiye’dir.
İşte, bu söylemin doğru olmadığının kanıtı:
Günümüz Müslüman Arap dünyasında yaşları 18–24 olan yaklaşık 200 milyon Arap genci yaşamaktadır.
Sekizincisi bu yıl yapılan “Arap Gençliği Araştırması” (8th Annual Arab Youth Survey) sonuçları açıklandı. Bu çok kapsamlı araştırmada Arap gençlerine türlü konularda sorular sorulmuş, alınan cevaplar ayrıntılı olarak verilmiş.
İşte, bu araştırmada Arap gençlerine sorulan sorulardan birisi şu olmuş:
“Ülkenizin en büyük dostu sizce hangi ülkedir?”
Bu soruya cevap veren Arap gençleri, en büyük dostları olarak şu ülkeleri sıralamışlardır:

1. Suudi Arabistan Krallığı: Yüzde 31
2. Birleşik Arap Emirlikleri: Yüzde 28
3. Amerika Birleşik Devletleri: Yüzde 25
4. Mısır: Yüzde 15
5. İngiltere: Yüzde 14
6. İran: Yüzde 13
7. Katar: Yüzde 12
8. Kuveyt: Yüzde 12
9. Fransa: Yüzde 10
10. Türkiye: Yüzde 10

Müslüman Arap dünyasında 200 milyon Arap genci, dost ülke sıralamasında Türkiye’ye 10. sırayı vermiştir. Arap gençlerinin Türkiye’ye umut bağlamadığı apaçık ortadadır.
Müslüman Arap gençleri umutlarını; Suudi Arabistan’a, Birleşik Arap Emirliklerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlamaktadırlar.
İngiltere ve Fransa gibi iki Hıristiyan Avrupa ülkesi bile dostluk açısından Türkiye’nin önünde yer almaktadırlar.
Türkiye’nin, İslam dünyasının umudu olduğu görüşü bir hayal ürünüdür, bir aldatmacadır, bir kandırmacadır.

Değerli Dostlar,

Şimdi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yukarıda sözünü ettiğimiz konuşmadaki ikinci cümlesini ele alalım.
Recep Tayyip Erdoğan, İmama Hatipli gençleri Türkiye’nin umudu olarak gösteriyor.
Hemen şunu söyleyelim:
İmam Hatipli gençler, bu ülkenin çocuklarıdır.
İmam Hatipli çocuklara yüreğimizde sadece sevgi vardır.
Ancak saklanması imkânsız şu gerçeği de yüksek sesle dillendirmek zorundayız:

Felsefe, Mantık dersleri GÖRMEMEİŞ; Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji, Astronomi ÖĞRENMEMİŞ İmam Hatipli çocuklarımız Türkiye’nin UMUDU DEĞİLDİR, UMUDU OLAMAZLAR!

İmam Hatipli çocuklarımız olsa olsa, özlenen Osmanlı Şeriat düzeninde kayıtsız şartsız biat-itaat edecekleri yöneticilerin KULLARI OLACAKLARDIR!

Osmanlı Şeriatı düzenini getirmek isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmalarla yalnız İmama Hatipli çocuklarımızı değil, tüm halkımızı yanıltmakta, aldatmakta ve kandırmaktadır.

Sözde Atatürkçüler, sözde Ulusalcılar, sözde Milliyetçiler ve sözde Aydınlar da tüm bu olup bitenleri sessiz sedasız izlemektedirler…

Yılmaz Dikbaş
29 Nisan 2016, Cuma
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52