Tüm dünyada eskiden değer verilen haysiyet,
onur, saygı, göreve bağlılık, sorumluluk, zekâ, nükte, zarafet, erdem
ya değer yitiriyor ya da bazı ülkelerde baskı ile yok edilmeye çalışılıyor. Ama
bu değer yitirme Türkiye`de diğer ülke ya da kültürlere göre çok daha hızlı. Bu
konuyu inceleyip yazıya döktüğünüzde sanırım binlerce sayfalık bir araştırma
elde edebilirsiniz. Biz bugün hedefi ve zamanı daraltarak iki makamda oluşan
değer yitimlerine bakalım.
Hedef makamlarımız, Devlet başkanlığı / Cumhurbaşkanlığı ve
Başbakanlık.
Amacımız kişileri kıyaslamak değil de makamları kıyaslamak olsun.
Olsun da o makamların değerini o makamlara gelenler belirlediğine göre gene
elimizde liderler ve o liderleri oraya öyle ya da böyle oraya getiren insanlar
var.
Peki, nasıl bir kıyaslama yapabiliriz? Kıstasımız ne olabilir?
Söz kişinin aynasıdır demiş büyükler. Söyledikleri, tarihe geçen
sözler sanırım iyi bir kıyaslama yöntemi olur. Bu sözler o kişilerin dünya
görüşlerini, sağ duyularını ve ülkülerini bize anlatır.
Avrupa’dan bir örnek:
FRANSA
Charles de Gaulle 1950-1969: “Politika,
politikacılara bırakılmayacak kadar önemli bir konudur. "
François Mitterrand 1981-1995: “Öldüğümde
tanrıyla karşılaşırsam "evet şimdi inandım sana" derim ve o da
"hoş geldin" der. Çünkü evreni yaratacak kadar yüceyse sanırım bana
da hoşgörü gösterirdi."
Nicolas Sarkozy 2007-2012: “Havlayan köpekler”
Canard Enchaine gazetesi için
Batıdan başka bir örnek:
ABD
Franklin Delano Roosevelt 1933-1945: “Bir
insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela
kazandırmaktır."
John F. Kennedy 1961-1963: "Demokrasilerde bir
seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir."
George Walker Bush 2001-2009: “Kendime
özgü fikirlerim var. Güçlü fikirler. Ama bu fikirlerle her zaman aynı fikirde
değilim. "
Bir de dünyanın doğusundan Müslüman bir ülkeden örnek:
PAKİSTAN
Zülfikar Ali Butto 1971-1977: “Yaşam
bir sevme işidir. Doğanın her güzelliğinde bir romantizm var. "
Benazir Butto 1993-1996: “Ben iktidara geldiğimde
veya babam iktidarda olduğunda iyi şeyler olduğunu gördüm. "
Pervez Müşerref 2001- 2008: “Tecavüze uğramanın
birçok kadın için başka ülkelere göçmen kabul edilmenin ve zengin olmanın
kapılarını açtığı” şeklinde, Kanada Washington Post gazetesine verdiği demeç.
Gelelim Yurdum idarecilerine…
Elbette örnekler çok ama, birinci Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile son
Cumhurbaşkanı ve başbakandan örnekler sunalım.
M.K. ATATÜRK “Benim
naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet payidar kalacaktır."
R.T. ERDOĞAN “Cumhuriyeti biz kurduk!"
Sevsinler seni, nasıl da kuruyorsun! “(Ocak 2007- Seçim hazırlığına giren AKP)
M.K. ATATÜRK “Gençliği
yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin
aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."
R.T. ERDOĞAN "Ben "dindar bir nesil
yetiştirmek hedefimiz" dedim. Bu sözlerimin arkasındayım. "
M.K. ATATÜRK “Ekonomik
kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı
Türkiye idealinin belkemiğidir."
R.T. ERDOĞAN “Maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum.” (2004)
M.K. ATATÜRK “Adalet
gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul
olunamaz."
R.T. ERDOĞAN "Mahkemenin başörtüsü ilgili
söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır. "
M.K. ATATÜRK “Çalışmak
demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve
teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek
zorunludur."
R.T.
ERDOĞAN "Çok okuyan arkadaşlar şimdi
sefilleri oynuyor. "
M.K.
ATATÜRK “Kadınlarımız için asıl
mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan
çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben
muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek
çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle
donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin
olanlardanım."
R.T.
ERDOĞAN "Sen Ruanda mı olmak
istiyorsun, buyur ol. " (TBMM'de kadın kotası isteyen Ka-Der Başkanı Hülya
Gülbahar'a bu yanıtı verdi. Milletvekili adayı olan kadınlara kota ayıran
Ruanda dünyada kadınların en yüksek oranda temsil edildikleri ülkeydi.)
M.K. ATATÜRK “Beni
görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim
duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."
R.T.
ERDOĞAN "Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm’e
ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizm’in yeniden kendini üretmesi
söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir. Her
şey ona göre belirlenir. "
M.K. ATATÜRK “Biz
cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz
ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı
gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler
çıkabilir."
R.T. ERDOĞAN "Zannediyorum, arkadaşımız
Fransız mı? Ama Türkiye’ye de Fransız. Biz de böyle güzel bir söz var:
Türkiye’ye çok Fransız’sınız"
M.K. ATATÜRK “Bir
millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin
gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri
yoktur. "
R.T.
ERDOĞAN "Artistlik yapma! İyi bir
sanatçısın. İyi bir sanatçısın terbiyesizlik yapma! "
İ. İNÖNÜ "İrtica Başbakan’dan
cesaret bulursa, kim onun sokağa dökülmesini önleyebilir? İrticanın sokağa dökülmesi
ise ülkenin kana bulanmasıdır. "
R.T.
ERDOĞAN "Hem Laik hem Müslüman olunmaz.
Ya Müslüman olacaksın ya Laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar.
Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz. "
İ. İNÖNÜ "Gerekirse
yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de orada yerini bulur"
A. DAVUTOĞLU "Hattı diplomasi yoktur, sathı
diplomasi vardır. O satıh bütün dünyadır"
İ. İNÖNÜ "Tarih,
okuyana kendi gözünün görme derecesine göre yol gösteren bir kılavuzdur. "
A. DAVUTOĞLU "Nasıl bir cihan devletinin küçülme
süreci 12 yılda gerçekleşmişse, bir cumhuriyetin; güçlü bir cumhuriyetin cihan
devleti olma ideali de önümüzdeki 12 yıl içerisinde gerçekleşir. "
İ. İNÖNÜ “Bir
memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette
kurtuluş yoktur”
R.T.
ERDOĞAN “Demokrasi bir tramvaydır,
gideceğiniz yere kadar gider orada inersiniz. “
Bu örnekleri çoğaltmak hiç de zor değil...
"Hadi ananı al da git buradan!" dan "Bitaraf olan
bertaraf olur. " a kadar
Peki, son dönem yöneticileri başarılı değil mi ya da başarılarını
ne ile taçlandırıyorlar?
Yanıt hazır: Yol, borsa, ihracat, kişi başına gelir vs.…
Bunları küçümsemek elbette olası değil… Verilen sayılar doğru mu
değil mi onu tartışacak değilim.
Benim kafama takılan o kazanılan dolarlar ile kaybedilen
haysiyetler, onurlar, saygılar, sorumluluklar, zekâ, nükte, zarafet, erdem
satın alınabilir mi?
Kimsenin evet diyeceğini sanmıyorum ama alınabilir diyenler varsa
demek ki bunları satanlar da vardır.
Sizden ricam seçimlerde oy verirken sizi temsil
edecek olan kişileri ne kadar bağırdığına ya da ne kadar popüler olduğuna değil
de ne kadar onur, saygınlık, sorumluluk, bilgi, zekâ, zarafet ve erdem
taşıdığına bakarak seçmeniz.
Ferruh DİNÇKAL
21 Mart 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder