26 Nisan 2016 Salı

"Üçüncü 31 Mart vakası..."



TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır" şeklindeki sözleri ve "Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım" diye konuşması Türkiye gündemine oturdu.
Peki, Türkiye'nin demokrasi tarihi İsmail Kahraman'ı hangi olaylardan hatırlıyor?
Arşiv unutmaz; anlatalım...
Tarih: 7 Eylül 1967...
Yeni Adli Yıl'ın açılışı töreninde dönemin Yargıtay Başkanı İmran Öktem konuşuyor.
Ve sonrasında gericileri ayağa kaldıran şu konuşmayı yapıyor:
"Türkiye'de bir İslâm Devleti ve hilâfet rejimi kurmak, Türk Milleti'ni dini esaslara dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan mistik hezeyan halindeki bir avuç meczûb, ruh hastası veya dini, kazanç metası haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın en temiz varlığını, itikadını, imanı­nı geçim vasıtası yapmış olan bezirganlar -o bezirganlar ki, dinin emrettiğini yerine getirmezler, yasak ettiklerini gizli gizli yaparlar ve fakat dindar görünürler- evet bunlar ve bir takım hurafeleri dini esaslar gibi göstermeye kalkan ve bu suretle halkı uyuşturan kökü dışardaki yurt düşmanları daima hüsrana uğrayacaklardır."
Tarih 1 Mayıs 1969...
Dinciler Öktem'in bu sözlerini ve daha sonraları yaptığı benzer çıkışları unutmadı. Öktem, Yargıtay Birinci Başkanı olarak görevini sürdürürken vefat etti. 
Dönemin Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) “Dinsiz Öktem’in cenaze namazı kılınmasın” kampanyası düzenledi. 
Ve 3 Mayıs'ta... 
Ankara Maltepe Camisi'nde yapılan cenaze töreni basıldı. 
Çoğunluğunu çember sakallı kişilerin oluşturduğu bir kalabalık namazın kılınmasını engellemeye çalıştı ve imamlar cenazesini kaldırmak istemedi. Cenazeye katılanlardan İzzet Gözübüyük namazı kıldırdı.
O kalabalıkta MTTB üyeleri de vardı.
Olaylar o kadar büyüdü ki, cenazede bulunan İsmet İnönü'yü korumak amacıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı Topçu Dairesi Başkan Vekili Tuğgeneral Nabi Alpartun silahını çekti. İnönü olaylar için "Bu yaşanan ikinci 31 Mart vakasıdır” sözlerini sarf etti.
İşte...  
Bundan 47 yıl önce... 
İmran Öktem’i hedef alan ve cenaze namazının kılınmasını istemeyen Milli Türk Talebe Birliği'nin o dönemki genel başkanı ise, bugün Meclis Başkanı olan İsmail Kahraman'ın ta kendisiydi...
KANLI PAZAR VE KAHRAMAN’I
Bitmedi!
Tarih: 16 Şubat 1969...
76 gençlik örgütü boğaza demirleyen ABD'nin 6. Filo'sunu protesto etmek için Taksim'de toplandı. Üstelik bu gösteriye Valilik de izin vermişti.
Ancak ülke en gergin dönemine giriyordu. Çünkü dinciler daha iki gün önce "Bayrağa saygı" mitingi düzenlenmiş, bu mitingde "komünistlere" karşı savaş açıldığı ilan edilerek, 6. Filo'yu Protesto Yürüyüşü'nde gereken dersi vermek üzere halka toplanma çağrısı yapılmıştı.
16 Şubat günü, devrimci gençler Taksim'e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt'ta toplanırken, dinciler de Taksim Meydanı'na geldi.
Burada toplu kılınan namazın ardından taşlı ve sopalı bir biçimde beklediler ve polisin herhangi bir engellemesine maruz kalmadılar.
İktidarda Adalet Partisi vardı.
Beyazıt Meydanı'nda toplanan gençlik örgütleri yürüyüşe geçti. Sultanahmet, Sirkeci, Eminönü, Karaköy ve Dolmabahçe üzerinden Taksim Meydanı'na ulaşan göstericilerin önünü kesen polis, kasıtlı olarak alana küçük gruplar halinde girmelerini sağladı. Alana girenler de burada bekleyen ve sadece iki sıra olan polis barikatını kolaylıkla aşan sağcıların sopalı, taşlı ve bıçaklı saldırısına uğradı.
Tekbir getiren dinci saldırganlar, göstericileri dövdü. Olaylar sırasında Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan adlı gençler bıçaklanarak öldürüldü. Bu sırada polisin saldırganları engellememesi, ülkede infial yaratsa da istifa çağrılarına kimse yanıt vermedi.
Demokrasi tarihine "Kanlı Pazar" olarak geçecek bu olayı düzenleyenler de, İsmail Kahraman'ın o dönem genel başkanlığını yaptığı Milli Türk Talebe Birliği idi.
Dolayısıyla...
"Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır" ve "Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım" ifadelerini kullanan TBMM Başkanı'nın geldiği siyasi gelenek, İsmet İnönü'nün “Bu yaşanan ikinci 31 Mart vakasıdır” sözlerini hafif bırakacak cinsten...
Bu nedenle...
İnönü'nün bu sözü, İsmail Kahraman'ın skandal "Laiklik" çıkışının ardından "Üçüncü 31 Mart vakası..." olarak yeniden yorumlanacağa benziyor. 

Kaynak Oda.TV


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder