TBMM Başkanı
İsmail Kahraman'ın "Laiklik bir kere yeni anayasada
olmamalıdır" şeklindeki sözleri ve "Dindar anayasa
meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım" diye
konuşması Türkiye gündemine oturdu.
Peki,
Türkiye'nin demokrasi tarihi İsmail Kahraman'ı hangi olaylardan hatırlıyor?
Arşiv unutmaz;
anlatalım...
Tarih: 7 Eylül
1967...
Yeni Adli
Yıl'ın açılışı töreninde dönemin Yargıtay Başkanı İmran Öktem konuşuyor.
Ve sonrasında gericileri ayağa kaldıran şu konuşmayı yapıyor:
Ve sonrasında gericileri ayağa kaldıran şu konuşmayı yapıyor:
"Türkiye'de
bir İslâm Devleti ve hilâfet rejimi kurmak, Türk Milleti'ni dini esaslara
dayanan bir hukuk düzenine sokmak isteyen ve bunun için gizli ve açık çalışan
mistik hezeyan halindeki bir avuç meczûb, ruh hastası veya dini, kazanç metası
haline getirmiş kimseler, saf ve cahil yurttaşın en temiz varlığını, itikadını,
imanını geçim vasıtası yapmış olan bezirganlar -o bezirganlar ki, dinin
emrettiğini yerine getirmezler, yasak ettiklerini gizli gizli yaparlar ve fakat
dindar görünürler- evet bunlar ve bir takım hurafeleri dini esaslar gibi
göstermeye kalkan ve bu suretle halkı uyuşturan kökü dışardaki yurt düşmanları
daima hüsrana uğrayacaklardır."
Tarih 1 Mayıs
1969...
Dinciler
Öktem'in bu sözlerini ve daha sonraları yaptığı benzer çıkışları unutmadı.
Öktem, Yargıtay Birinci Başkanı olarak görevini sürdürürken vefat etti.
Dönemin Milli
Türk Talebe Birliği (MTTB) “Dinsiz Öktem’in cenaze namazı kılınmasın”
kampanyası düzenledi.
Ve 3
Mayıs'ta...
Ankara Maltepe
Camisi'nde yapılan cenaze töreni basıldı.
Çoğunluğunu
çember sakallı kişilerin oluşturduğu bir kalabalık namazın kılınmasını
engellemeye çalıştı ve imamlar cenazesini kaldırmak istemedi. Cenazeye
katılanlardan İzzet Gözübüyük namazı kıldırdı.
O kalabalıkta
MTTB üyeleri de vardı.
Olaylar o kadar
büyüdü ki, cenazede bulunan İsmet İnönü'yü korumak amacıyla Kara Kuvvetleri
Komutanlığı Topçu Dairesi Başkan Vekili Tuğgeneral Nabi Alpartun silahını
çekti. İnönü olaylar için "Bu yaşanan ikinci 31 Mart
vakasıdır” sözlerini sarf etti.
İşte...
Bundan 47 yıl
önce...
İmran Öktem’i
hedef alan ve cenaze namazının kılınmasını istemeyen Milli Türk Talebe
Birliği'nin o dönemki genel başkanı ise, bugün Meclis Başkanı olan İsmail
Kahraman'ın ta kendisiydi...
KANLI PAZAR VE KAHRAMAN’I
KANLI PAZAR VE KAHRAMAN’I
Bitmedi!
Tarih: 16 Şubat
1969...
76 gençlik
örgütü boğaza demirleyen ABD'nin 6. Filo'sunu protesto etmek için Taksim'de
toplandı. Üstelik bu gösteriye Valilik de izin vermişti.
Ancak ülke en
gergin dönemine giriyordu. Çünkü dinciler daha iki gün önce "Bayrağa
saygı" mitingi düzenlenmiş, bu mitingde "komünistlere" karşı
savaş açıldığı ilan edilerek, 6. Filo'yu Protesto Yürüyüşü'nde gereken dersi
vermek üzere halka toplanma çağrısı yapılmıştı.
16 Şubat günü, devrimci gençler Taksim'e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt'ta toplanırken, dinciler de Taksim Meydanı'na geldi.
16 Şubat günü, devrimci gençler Taksim'e doğru yürüyüşe geçmek üzere Beyazıt'ta toplanırken, dinciler de Taksim Meydanı'na geldi.
Burada toplu
kılınan namazın ardından taşlı ve sopalı bir biçimde beklediler ve polisin
herhangi bir engellemesine maruz kalmadılar.
İktidarda
Adalet Partisi vardı.
Beyazıt
Meydanı'nda toplanan gençlik örgütleri yürüyüşe geçti. Sultanahmet, Sirkeci,
Eminönü, Karaköy ve Dolmabahçe üzerinden Taksim Meydanı'na ulaşan
göstericilerin önünü kesen polis, kasıtlı olarak alana küçük gruplar halinde
girmelerini sağladı. Alana girenler de burada bekleyen ve sadece iki sıra olan
polis barikatını kolaylıkla aşan sağcıların sopalı, taşlı ve bıçaklı
saldırısına uğradı.
Tekbir getiren
dinci saldırganlar, göstericileri dövdü. Olaylar sırasında Ali Turgut Aytaç ve
Duran Erdoğan adlı gençler bıçaklanarak öldürüldü. Bu sırada polisin
saldırganları engellememesi, ülkede infial yaratsa da istifa çağrılarına kimse
yanıt vermedi.
Demokrasi
tarihine "Kanlı Pazar" olarak geçecek bu olayı
düzenleyenler de, İsmail Kahraman'ın o dönem genel başkanlığını yaptığı Milli
Türk Talebe Birliği idi.
Dolayısıyla...
"Laiklik
bir kere yeni anayasada olmamalıdır" ve "Dindar
anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi
lazım" ifadelerini kullanan TBMM Başkanı'nın geldiği siyasi
gelenek, İsmet İnönü'nün “Bu yaşanan ikinci 31 Mart vakasıdır” sözlerini
hafif bırakacak cinsten...
Bu nedenle...
İnönü'nün bu
sözü, İsmail Kahraman'ın skandal "Laiklik" çıkışının
ardından "Üçüncü 31 Mart vakası..." olarak yeniden
yorumlanacağa benziyor.
Kaynak Oda.TV
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder