27 Ağustos 2014 Çarşamba

Sömürgeciliğin Askeri Alanda Yenilebileceğini Kanıtlayan 4 Eylül 1919 ve 30 Ağustos 1922!



4 Eylül 1919 ve 30 Ağustos 1922!
Birincisi özgür ve bağımsız yaşamak isteyen bir ulusun bunu ancak gerçek demokrasi düzeniyle sağlayabileceğini ilan eden ve yabancı sömürgeci devletlerle işbirliği içindeki baskıcı, çağdışı Osmanlı Saltanat hükümetine Ulusal Savaşımın meşruluğunu kabul ettiren, yabancıların güdümüne sığınma gibi onursuz ve yenilmeci tutumu bir daha dile gelmeyecek biçimde reddeden Sivas Kongresi’nin 95. yıdönümü!
İkincisi de sömürgeciliğin askeri alanda yenilebileceğini kanıtlayan ve bir daha hortlayamaması için zorunlu toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel devrimlerin yolunu açan, meşru haklarının bilincine varmış ve yönetimini -gerçekten!- kendi eline almış bir ulus karşısında en güçlü sömürgeci ordularının ve işbirlikçilerinin tepelenip dize geleceğini kanıtlayan, tüm insanlık için kurtuluş umudunu bayraklaştıran askeri zaferin yıldönümüdür.
Büyük Atatürk, bu ulusal övünç ve kıvanç başarılarının evrensel değerdeki anlamına dikkatleri çekmek üzere "Anadolu, bu savunmasıyla yalnız kendi yaşamına ilişkin görevini yerine getirmiyor, belki Doğu'ya yöneltilmiş saldırılara bir engel çekiyor. Yeryüzünden ezen ve ezilen sözcükleri kalkıp insanlık kendisine yaraşan bir toplumsal duruma eriştiğinde, Türk ulusu bu amaç yolundaki önceliği ile gerçekten övünebilecektir." diyordu.
Sivas Kongresi’nin ve 30 Ağustos Büyük Zaferi’nin, Türk ulusu başta olmak üzere tüm uygar insanlık için taşıdığı bu ulu anlamına uygun biçimde, dosta düşmana karşı görkemli biçimde kutlanmaları gerekir.
Bu, özellikle BOP denilen sömürgecilik cinayet projesiyle -şimdilik Türkiye dışındaki- tüm İslam ülkelerinin yerle bir edilip, İslam dininin özgürlük, bilim, barışı temel alan gerçek değerlerinin unutturulduğu, bu yüce dinin gerilik, bağnazlık, bilim-dışılık ve baskıcılıkla, mezhep, dil, tarikat gibi farklılıklar kullanılarak çıkarılan iç savaşlarla eş anlamdaymış gibi bir görüntüye büründürüldüğü, sıranın AKP'nin Yeni Osmanlıcılık politikası ile Türkiye'ye getirilmek istendiği şu ortamda, demokrasiyi gerçekten benimsemiş bütün siyasal kuruluş ve kişiliklerin, kamu kuruluşlarının, eğitim ve bilim kurumlarının, meslek ve emek örgütlerinin ... meşru varlıklarına sahip çıkabilmeleri için yerine getirmekle yükümlü oldukları bir ödevdir!
Aynı zamanda her bilinçli ve dürüst yurttaşın da ödevidir!
Yaşasın "Ulusal sınırlar içinde yurt bir bütündür; hiçbir yabancı korumacılığı kabul edilemez; hiç bir gruba bağımsızlığımızı ve toplumsal bütünlüğümüzü bozacak ayrıcalık tanınamaz!" diyen 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nin ilkeleri!
Yaşasın bu yüce insanlık değerlerini zafere ulaştıran 30 Ağustos 1922 Büyük Ulusal Zafer!
Bu Uygarlık Atılımının mimarı, başkumandanı, önderi Mustafa Kemal Atatürk'e ve arkadaşlarına, yüce değerli şehitlerimize en derin saygı ve en gönülden bağlılıklar...
Özer OZANKAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder