EMBEDDED (İLİŞTİRİLMİŞ) ATATÜRKÇÜ BUYURMUŞ’ Kİ
İngilizce bir kelime olan Embedded: “Gömülmüş, iliştirilmiş, içine
yerleştirilmiş, içine konulmuş, sıkıca yerleştirilmiş, gizlenmiş, saklanmış” anlamına
gelir.
2010 yılı Haziran ayında yapılan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne
Genel Başkan olarak “iliştirilen”
TÇ; Türkiye’de karşı devrimin hukuksal
altyapısının oylanması anlamındaki 2010 Anayasa Referandumunda Şubelere bir
genelge gönderilerek “TARAFSIZ KALIN”
çağrısı yapmıştı.
10 Ağustosta yapılan
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde izlediği yöntemde ilkinden farksızdır. ADD
Tarafından yayınlanan bildiride; “Derneğimiz
partiler üstü bir çalışma anlayışına sahiptir Atatürk ilke ve devrimlerinin
savunucusu olarak bu seçimlerde, herhangi bir aday için açık ya da kapalı
destek kampanyası yürütülmeyecek
Atatürkçülere düşen
görev, sandığa giderek demokratik, laik, cumhuriyet yıkıcıları ve bölücülere
karşı birlik olmaktır.” Denilmekteydi.
O günlerde bunun anlamını şöyle açıklamıştım.” Atatürkçüler,
Ortadoğu’da emperyalizmle “hemhal” olmuş, Atatürk devrimleri ile sorunlu, Kemal
Derviş’in ifadesiyle, “Küresel değerlere bağlı” Ekmeleddin İhsanoğlu’na
“tıpış-tıpış” oy verecekler.”
Embedded (iliştirilmiş) Atatürkçü TÇ, gericiliğin,
vurgunculuğun ve emperyalizmin baş temsilcisinin 10 Ağustosta, meşruiyeti
olmayan, hükümsüz bir seçimle Cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine yaptığı
değerlendirme açıklamasında ise şöyle diyor.
“Sonuç olarak, devletin tüm olanaklarını reklam ve propaganda amacıyla
kullanan RTE, hem muhalefetin, hem de seçime katılmayan kesimlerin katkıları
sayesinde cumhurbaşkanı seçilmiştir.”
Yani; Embedded
(iliştirilmiş) Atatürkçümüz, gerici ve dinci Faşist RTE’nin karşısına çıkarılan
bir başka gerici, küresel/ emperyalist değerlere bağlı ve Şeriatçılara dost, Kemalizm’le
sorunlu Ekmeleddin’ in seçilememesinin sorumlularını “büyük bir öngörü!” ile
belirlemiş. RTE “seçime katılmayan kesimlerin katkıları
sayesinde” seçilmiş..
Embedded (iliştirilmiş) Atatürkçümüz, önce dinci, faşist
gericinin karşısına başka bir gerici ile çıkılmasını destekliyor. Sonuçta ADD
adına yaptığı açıklamada, alınan yenilginin sorumluları “seçime katılmayan kesimlerdir"
değerlendirmesini yapıyor.
Sade yurttaşların, Atatürkçülerin, ilericilerin, yurtseverlerin
iradesini yansıtan bir adayın CB seçimlerine aday olarak katılmasını engelleyen
yasal düzenlemelerin, “bir başka gericiyi” dayatan CHP yönetiminin, bu
dayatmayı “tıpış tıpış” onaylayan, destekleyen ADD Yönetiminin hiçbir
sorumluluğu yok. Başka bir söylemle
“seçime katılmayanlar (15 milyon) İki gericiden birine oy vermeyenler,
“kırk katır-kırk satır”ı reddedenler ülkemizde yaşanan faşist rejimin sorumluları!
Embedded (iliştirilmiş) Atatürkçümüze hatırlatalım o zaman.
1- Emperyalizm,
egemenlik kurmaya çalıştığı ülkelerde
gericiliğin, dinci akımların en büyük destekçisidir. Çünkü sömürgeleştirilmeye çalışılan ülkelerde
emperyalist kuşatmaya karşı çıkacak bir ulusalcı direniş, dinci gericiliğin ulus düşmanı ve vatan
savunmasını umursamayan anlayışı sayesinde engellenmiş olur.
2- Atatürkçülerin/
Kemalistlerin asla ödün vermediği/vermemesi gereken temel ilke Altı Ok programıdır. Altı Ok
çizgisi, gericilikle mücadeleyi, emperyalizmle mücadelenin olmazsa olmaz gereği
sayar. Bu nedenle iki gerici-bir bölücüden herhangi birine oy vermemek değerli ve onurlu bir duruştur.
3- Cumhurbaşkanlığı
seçimi göstermiştir ki, toplam seçmen sayısının
yüzde 37’sinin desteği ile
seçilen hırsızlığı, zorbalığı ve emek
düşmanlığı tescilli bir kişinin aldığı oylar suçlarının üzerini örtmeye
yetmeyecek, cumhurbaşkanlığı için gerekli meşruiyeti sağlamayacaktır.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’a halkın
yüzde 63 ü onay vermemiştir. Yani
RTE’nin oluşturmaya çalıştığı
dinci-faşist rejimin karşısında yüzde 60’ın üzerinde bir muhalefet vardır.
4- İktidar
olma adına ilkesizliği ilke haline getiren , gericilikle kol kola girmekte bir
sakınca görmeyen muhalefetin sağa açılma-AKP’lileşme, muhafazakârlaşma stratejisi iflas etmiştir. Bu gerici
stratejinin kuyrukçuluğunu bırakmayan
Embedded (iliştirilmiş) Atatürkçülük de iflas etmiştir.
Tüm Embedded (iliştirilmiş) Atatürkçülerin halkçı-devrimci mücadeleyi umutsuzluk içerisinde boğma çabalarına
karşın, dinci-faşist rejimin karşısında
yerini almış olan yüzde 60’ın üzerindeki toplumsal muhalefetin, örgütlenmesi ve
yeniden Kemalist cumhuriyet için Atatürk bayrağını yükseltme zamanı. 14.08.2014
Isparta
MAHMUT ÖZYÜREK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder