DEĞERLİ DOSTLAR..
Bu yazı 2015 Genel seçimlerinin kesin sonuçları yayınlanmadan, 10 Haziran günü yazılmış ve aynı gün kimi Haber sitelerinde yayınlanmıştı.
Güncelliği nedeniyle bir kez daha yayına koyma gereği duydum. Esenlik dileklerimle 29.06.2015
“DEVRİ SABIK” YARATMAYACAKMIŞ!
7 Haziran 2015
seçimleri sona erdi. Seçimlere yaklaşık 45 gün varken UED Isparta Şube
Binasında CHP Isparta İl Yöneticisi bir dostumuzla konuşuyorduk.
“AKP-CHP
koalisyonuna hazır olun” dedim.
“Yok, yaaa, o kadar da değil”
demişti.
Aradan geçen 45 gün hiç
istemediğim halde beni haklı çıkardı. Görünen o ki AKP-CHP koalisyonu tezgâhlanıyor.
Kendi memleketi olan
Tunceli’de iki milletvekilini de HDP’ye altın tepsi içinde teslim eden “Dersimli Kemal” bu yıkım koalisyonunun
işaretlerini seçimlerden önce vermişti.
25 May 2015 günü, yani
seçimlerden 12 gün önce “Y. Cumhuriyet” Gazetesine konuşan Y-CHP Lideri Kemal
KILIÇDAROĞLU, Nam-ı diğer Dersimli Kemal “Cumhurbaşkanlarının yargılanmasını istemem”,
"siyasi intikam yok, devri sabık yaratmayacağız" dedi
Peki “devri sabık yaratmak”
nedir?
1950'lerle
birlikte Türk siyaset terminolojisine giren “devri sabık yaratmak” kendinden
önce gelenlerin yaptıklarının hesabını sormak anlamındadır. Yani önceki iktidar
dönemini sorgulamak, yapılan haksızlıkların, yolsuzlukların üzerine gitmek
anlamına gelir.
Bu nedenle “devri sabık
yaratmamak” kendinden önce yapılan
edilenleri görmezden gelmek, peşine düşmemek anlamına gelir.
Sanırım bu söyleşi “Y. Cumhuriyet” gazetesinde yayımlanınca Kaçak sarayda ikamet
eden
BOP eş başkanı rahat bir nefes almıştır.
Meydanlarda “hesap soracağız!”
naraları atan Dersimli Kemal, CHP ye oy veren halkımızı bir kez daha
aldatıp kandırmıştır.
Peki,
nereden çıktı bu AKP-CHP Koalisyonu formülü?
Seçimlerden
yaklaşık üç ay önce apar-topar Türkiye’ye gelen/gönderilen Duyun-u
Umumiye müfettişi Kemal DERVİŞ ayağının
tozu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.
Kılıçdaroğlu; milletvekilliğine sıcak
bakmayan Kemal Derviş'e “dışarıdan bakanlık” teklifinde bulundu. Derviş, bu
teklifi kabul ettiğini açıkladı ve "CHP iktidarı kurulursa görüşürüz"
dedi
Görüşmenin ardından açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu,
Derviş'le hem Türkiye'nin, hem de dünyanın sorunlarını ele aldıklarını
belirtti. Derviş'in uzmanlık alanının "ekonomi" olduğunu hatırlatan
Kılıçdaroğlu, "Türkiye, dünya ekonomisiyle ilgili gözlemlerini, analizlerini
aktardı. Son derece mutluyuz. Ekonomiye yaptığı katkıları, Türkiye'yi krizden
çıkarma aşamasındaki çabalarını sadece CHP olarak biz değil, bütün Türkiye takdirle
anıyor" ifadesini kullandı.
Sormak gerek, Duyun-u
Umumiye müfettişi Kemal DERVİŞ Türk halkının başına AKP belasını sararak
ülkeyi bataklığa sürükleyen kişi değil midir?
Duyun-u Umumiye müfettişi Kemal Derviş’i “sadece CHP olarak biz değil, bütün Türkiye
takdirle anıyor” diyen Kılıçdaroğlu, hangi Türkiye’den söz ediyor?
Takdiri okuyanlara bırakalım.
Anımsayalım, “2001 yılında o dönemin ABD Başkanı George W.Bush tarafından dönemin
Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e bir mektup gönderildiği ve mektupta
Türkiye’nin IMF ile çalışmalarını sürdürmesini istediği basına yansıdı ve o
dönemin malum medyası tarafından bu durum, son derece memnuniyet verici bir
tablo olarak yansıtıldı. Ardından kurtarıcı arayışına başlandı ve ABD
Büyükelçiliği tarafından bu iş için yoğun bir çaba harcandı ve sonunda
kurtarıcı olarak Dünya Bankasında Başkan Yardımcılığı yapmış ve uzun zamandır
ABD’de yaşayan Kemal Derviş seçildi.
Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn Fransız Le Monde gazetesine 26 Nisan
2001 tarihinde verdiği demeçte Kemal Derviş için şöyle demişti;
“Türkiye’de açık bir makro-ekonomik kriz var. Bu krizle ilgilenmek grup
başı olarak IMF’ye düşüyor. IMF, makro-ekonomik sorunlar ve krizle, biz ise yapısal
sorunlarla ilgileniyoruz. Kemal Derviş’i Türkiye’ye gönderdik...” (Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu)
AKP İktidarı, ekonomi politikalarını
Derviş’in 2002 kurduğu “küresel yağma” düzeni üzerinden
yürüttü. Kılıçdaroğlu da İktidar olursa Türkiye ekonomisini “takdirle”
andığı kemal Derviş’e teslim edeceğini açıkladı. Yani AKP'nin de, CHP'nin de akıl hocası aynı
kişi.
Peki;
ekonomik konularda aynı kişinin projelerini uygulayacak, aynı yollardan
gidecek ama farklı sonuçlar alacak! Böyle bir mantık eşyanın doğasına aykırıdır
ve en hafif deyimle bizlerin aklı ile alay etmektir.
2015 seçimlerinden önce Türkiye’ye
gelen/gönderilen Duyun-u Umumiye müfettişi Kemal Derviş’in hangi amaçla, kimler
tarafından görevlendirildiği açıklığa kavuşmuş oluyor sanırım.
Bu kanımızı doğrular nitelikte olmak üzere, CHP Milletvekili Durdu Özbolat'ın
sahibi olduğu ABD’ye yakınlığı ile bilinen Yurt Gazetesinde son iki aydır “AKP-CHP
koalisyonu” nu “Türkiye’yi kurtaracak formül”
olarak sunan haber ve makaleler sıklıkla yer aldığını gözden kaçırmamak gerek.
Konu ile ilgili olarak 9 Haziran tarihli kimi gazetelerde, 7 Haziran
seçimleri sonunda ortaya çıkan tabloya göre en çok gündemde öne çıkarılan AKP-CHP
koalisyonu planının Amerika Birleşik Devletleri'nin talebi olduğu ve bu talebin
Kemal Derviş tarafından CHP yönetimine iletildiği yazıldı.
Diğer taraftan Duyun-u Umumiye müfettişi Kemal
DERVİŞ, seçimlerden önce katıldığı bir Televizyon programında da AKP-CHP
koalisyonun neden kurulması gerektiğini, Almanya’yı örnek göstererek açıklamıştı..
09
Haziran günü CHP MYK toplantısı sürerken açıklama yapan Parti sözcüsü Haluk KOÇ
ise ; “Biz bize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. CHP asla çözümsüzlüğün
adresi olmayacaktır” dedi. Yani CHP; AKP ile koalisyona hazırlanıyor!
Kimileri
çok kızacak belki ama AKP ile Y-CHP, kimi
ayrıntı konular dışında ruh ikizi konumuna gelmişler/getirilmişlerdir.
Temeli
“Türk” kimliğinin ve “Millet” tanımının ortadan kaldırılması olan YENİ ANAYASA
konusunda,
BM
İkiz Yasalarının da desteğiyle "Multhi Ethnical State" yani "çok
etnikli devlet" projesi konusunda,
CHP
Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in açıkça dillendirdiği PKK’nın TBMM’nin üzerine
çöreklenmesini demokrasinin gereği olduğu konusunda,
(CHP
Genel Sekreteri Gürsel Tekin seçim sonuçları açıklanırken “Görülüyor ki CHP
seçmeni HDP’ye verdiği oyla demokrasinin kazanmasını sağlamıştır. Bu gerçek
bile tek başına CHP’lilerin demokrasiye verdiği önemin, inancın göstergesidir”
demişti)
AB
mandacılığı, NATO muhipliği, Sorosperverlik konusunda,
Atatürk
karşılığında üç aşağı-beş yukarı aynı nakaratı koro halinde dillendiren AKP-
YCHP koalisyonu için tüm ön koşullar hazırdır.
Şimdi
anlaşıldı sanırım YCHP genel Başkanı Dersimli Kemal’in "siyasi intikam
yok, devri sabık yaratmayacağız" söyleminin altında yatan gerçek..
CHP’yi Atatürk’ten, Atatürkçülerden
arındıran Dersimli Kemal’in artık bir kolunda Fethullah, diğerinde Sezgin
Tanrıkulu, Bekaroğlu, Burhan Şenatalar ve Kemal Derviş, Selin SAYEK-BÖKE ile
Ekmeleddin gibileri alarak CHP’yi laik soslu AKP’ye dönüştürmüştür.
Ha! “hesap
sormak” ne oldu? Dediğinizi duyar gibiyim.
O seçimlerde yurttaşları aldatıp kandırmak için ABD başkanı Obama’nın
proje elamanlarının kullandığı “reklamlardan” yalnızca biri olarak arşive
kaldırıldı.
Kimse
kaygılanmasın "siyasi
intikam yok, devri sabık yaratılmayacak” 10.06.2015 Isparta
Mahmut ÖZYÜREK