17 Temmuz 2016 Pazar

DARBE





Askeri darbelere karşıyım.
Ama “dindar ve kindar gençlik istiyorum” diyerek halkımızın yarısını diğer yarısına düşman eden Recep Tayyip Erdoğan’a da şiddetle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama çağdaş devrimler üzerine kurulu Cumhuriyet Düzenini yıkarak yerine Osmanlı Şeriat Düzenini getirmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan’a, Abdullah Gül’e ve AKP’nin gelmiş geçmiş ve hali hazırdaki yöneticilerin tümüne de kesinlikle ve keskinlikle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama ellerinde demir çubuklar, kemerler ve keskin aletlerle Türk askerlerini linç edenlere, “Allahu Ekber!” çığlıklarıyla Mehmetçik’in kafasını kesen, Uydurma Dinin “İĞFAL” edilmiş tetikçileri ve onların ağababalarına da nefretle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama camileri örgüt hücre evlerine çevirip minare hoparlöründen en yüksek sesle aralıksız siyasi yönlendirmeler yapan ucuza satılmış imam ve müezzinlere sesini çıkarmayan Diyanet İşleri Başkanı’na da çok öfkeli olarak karşıyım!
Askeri darbelere karşıyım.
.
Ama “Osmanlı’dan sonra camiler ahır oldu yıkıldı, tahrip oldu” diyerek açıkça yalan söyleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve onun gibi Osmanlı palavralarıyla eğitimsiz inanlarımızı aldatıp kandıranlara da şiddetle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama uydurma hadislerle, uydurma sünnetlerle, tarikatlarla, mezheplerle, tasavvuf masallarıyla, evliyalarla, şeyhlerle, ermişlerle, mistiklerle, sufilerle, mucizelerle, sarıklarla, cüppelerle, muskalarla, üfürüklerle halkımızı uyutmakla görevli olan, kişisel çıkar karşılığı “İĞFAL” edilmiş sözde İlahiyat hocalarını televizyon kanallarına çıkaran medya patronlarına da büyük bir öfkeyle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama cumhuriyet düzeninin sağladığı en büyük kazanım olan “vatandaşlık bilincini” silerek yerine, “kula kulluk” temeline dayalı “Arap ümmetçiliği bilincini” getirmek isteyen Recep Tayyip Erdoğan ve yandaşlarına da sarsılmaz bir kararlılıkla karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama Osmanlı devletinin kurucusu olan Türkleri yönetimden uzaklaştırıp Hıristiyan Avrupalı Devşirmeleri devlet yönetimine getiren, taht için kardeş katlini yasalaştıran, veledi zina ve oğlancı Fatih Sultan Mehmet’i Türklere “ecdat” diye yutturmaya kalkanların tümüne de şiddetle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama “Laiklik yeni anayasada yer almamalıdır!” diye diklenen, “Cumhuriyeti kuran kadro dinsizdi!” diyerek Atatürk ve arkadaşlarını değersizleştirmeye çalışan, Milli Türk Talebe Birliği başkanı iken CIA ile işbirliği yapıp Uydurma Din’in yalanlarıyla kandırdığı gençlerimizi kışkırtarak Cumhuriyet devrimcisi gençlerimizin üzerine saldırtan günümüzün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman’a da büyük bir öfkeyle karşıyım!

Askeri darbelere karşıyım.
Ama Alevi Türk soykırımı yapmış Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in adını İstanbul’da yeni yapılmakta olan bir köprüye vererek mezhepçilik yapan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin tüm üyelerine de şiddetle karşıyım.

Değerli Dostlar,

Bizler askeri darbelere karşıyız.
Bizler askeri darbe istemeyiz.
Bizler devrimlerden ve devrimcilerden yanayız.
Bizler, Atatürk devrimlerini kaldığı yerden alıp yükseltecek devrimcileri beklemekteyiz.

Yılmaz Dikbaş
16 Temmuz 2016, Cumartesi
dikbas@kalinka.com.tr
0532 233 31 52

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder