9 Aralık 2015 Çarşamba

CIA İŞBİRLİKÇİLERİ MAAŞA BAĞLADI



Parayla rapor hazırlatıyor
AKP iktidarı, yurt dışından bağış alımını serbest bırakınca vakıflar zengin oldu! Gelinen noktaya dikkat çeken CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, “CIA, vakıflara ve 5 üniversiteye açıktan para ödüyor, istediği doğrultuda rapor hazırlatıyor” dedi.


Savaş alanı olduk!
ABD’li sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de Almanlarla birlikte mücadele verdiğini belirten  Gök, “Kültürel savaş alanı olduk. Bu kuruluşlarla iç içe olan AKP’li vekiller var. Gelen paraya ‘yardım’ demek, safdillik olur” değerlendirmesini yaptı.



YURT DIŞINDAN VAKIFLARA GELEN YARDIMLARA BÜYÜK TEPKİ:
Para CIA eliyle ödeniyor
MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın sorusu üzerine, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, çeşitli vakıfların yurtdışından yüklü miktarda para yardımı aldıklarını açıklaması, araştırmacı, hukukçu ve siyasilerin büyük tepkisini çekti. Bu vakıflara paranın CIA eliyle ödendiğini belirten CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, “Yardımların Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda kullanıldığını söylemek safdillik olur” dedi.



ABD’den gönderilen parayla Kur’an CD’si bastırılır mı?
BAKANA verdiği soru önergesiyle konuyu Türkiye’nin gündemine taşıyan MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın, Vakıflar Yasası’na, gündeme geldiğinden beri karşı olduklarını söyledi.Yalçın şöyle dedi: “Özellikle yıkıcı ve bölücü faaliyetler içerisinde bulunabilecek vakıflara dikkat çektik. Bazı vakıfların faaliyetleri Türkiye’yi ayrıştırmaya yönelik. Bunun artık farkında olunması gerekiyor. Bu nedenle yurt dışından yardım alan vakıfların faaliyetlerine ve uygulamak istedikleri
projelere bilhassa dikkat etmek ve yakından takibe almak gerekiyor. Bakanın vermiş olduğu cevap, kuşkularımızın doğru olduğu yönünde önemli bir işarettir. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve ben bizzat takip edeceğimi söylemek isterim. Yurt dışından gelen paralarla Kur’an-ı Kerim CD’si bastırıp, kutsal kitabı tanıtmanın sevabı kime yazılacaktır. Parayı verene mi, bu parayla CD bastırana mı? Bu konudaki takdiri ben kamuoyuna bırakıyorum. Bunu yapanlar şunu bilmeliler ki, bu dünyada ve ahirette iki elimiz yakalarındadır.”


Amaç, Vatikan benzeri bir yapının oluşturulması
YARGITAY Onursal Başsavcısı Vural Savaş ise, Vakıflar Kanunundaki değişikliğe dikkat çekerek, yapılan değişiklikle Türkiye’nin ılımlı bir İslam devleti olması için gereken zeminin hazırlanmasının amaçlandığını kaydetti. Yapılan değişikliğin asıl amacının İstanbul’da vakıfların mal edinerek Vatikan benzeri bir yapının oluşturulması olduğunu ifade eden Savaş, “ Türkiye’yi diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi ılımlı İslam projesiyle kendi güdümlerine almak isteyen emperyalist devletler, bu tür vakıflar aracılığıyla amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Birinci amaçları
Vatikan benzeri bir yapılanmayı İstanbul’da da gerçekleştirmek. İkinci amaçları Türkiye’yi ılımlı İslam devleti hamline getirerek, laik, çağdaş, hukuk ve sosyal devleti yönetiminden Türkiye’yi uzaklaştırmak. Emperyalist devletlerin amaçları bu. Şimdi bu devletlerdin oluşturduğu fonlardan para alan sivil toplum kuruluşlarının ya da vakıfların bu amaç dışına çıkıp, Türkiye’nin mevcut rejimine ve üniter yapısına hizmet edeceğini düşünmek, olası mıdır, değil midir? Önce kendimize bu soruyu bir soralım, ardında da gerçeğin ne olduğu görelim” dedi.


Türkiye kültür savaşı alanı oldu
Türkiye’nin son dönemde vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının hedefi haline geldiğini kaydeden CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, ABD’li sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de Alman sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte büyük bir mücadele içerisinde olduğunu vurguladı. ABD senatosunun yurt dışında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının bütçelerini belirlerken, Alman vakıflarını örnek gösterdiğini dile getiren Gök şöyle dedi: “ Türkiye uzun zamandan bu yana açık kültürel savaş alanı haline getirildi. ABD’de faaliyet gösteren demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’nin yan kuruluşu olan sivil toplum kuruluşlarına bütçe verilirken Almanların faaliyetleri örnek gösteriliyor. Alman Vakıfları, Almanya’nın geleceğini düşünerek hazırladığı vizyona göre dünyanın çeşitli bölgelerine ve devletlerine giderek kurdukları sivil toplum kuruluşları ve vakıflar aracılığıyla hükümetleri etki altına alabiliyor. Bu doğrultu da Alman devletinin çıkarlarına hizmet edecek kararları parlamentolardan çıkartabiliyor. Vakıflara CIA eliyle para ödeniyor. Türkiye’de beş üniversiteye açıktan para ödeniyor ve bazı hocalar maaşlarını buradan alıyor. Böyle olunca da onların istedikleri doğrultu da raporlar hazırlıyorlar.


AB projeye neden para aktarıyor?
Araştırmacı Yazar Yılmaz Dikbaş ise, Türkiye’de onlarca vakfın AB başta olmak üzere batıdan proje bazında yardım aldığını ancak alınan yardımların ortaya çıktığında bunun hesabını vermek istemediklerini belirterek şunları kaydetti: “ Daha önce kitaplarımda bu konuyu dile getirdim ve bu vakıfların listesini proje proje yazdım. Şuna dikkat edelim artık; rüşvetin yerini hibe, ajan kavramının yerini de sivil toplum kuruluşu almıştır. Kurulan sivil toplum kuruluşları bu kadar parayı ne yapıyor, ya da ne yapacak. AB Türkiye’de ağaç budama ve arıcılık projelerine de para yolluyor. Ondan sonra da vatandaşa biz de bu fona para ödüyoruz, siz de projenizi hazırlayın alın diyorlar. Bunu yazdım söyledim, bir kez daha söylüyorum, bundan daha büyük bir yalan olamaz. AB’nin kendi içerisinde başta bağımlılık, uyuşturucu ve gelir dağılımı olmak üzere yüzlerce sosyal sorunu var, oraya para aktarmayan AB niçin bu projeye para aktarıyor, sadece düşünelim, sorgulayalım. Öte yandan ortaya konmamış daha kaç proje var, ortaya çıkmadı. Burnun bilgilerini AB kaynaklarından çok rahatlıkla bulursunuz. Ben Türkiye’deki projelere ve vakıflara gönderilen paraları AB kaynaklarından buluyorum.”


Misyoner örgütleri gibi çalışıyorlar
TÜRKİYE’de bulunan sivil toplum kuruluşlarının ve vakıfların başta AB olmak üzere çeşitli ülkelerden yardım aldıklarını, ancak bu yardımların belli kriterler çerçevesinde verildiğini hatırlatan DSP İstanbul milletvekili Hasan Macit, şunları söyledi: “Alınan yardımlar belli kriterler çerçevesinde Türkiye’ye yollanıyor. Bunların başında da çağdaşlaşma, özgürleşme ve buna benzer kriterler geliyor. Ancak gerçekleştirilen faaliyetlere bakıldığında Türkiye’nin mevcut
devlet yönetimini bozan içerikte olduğu dikkat çekiyor. Yardım alan kuruluşların bu yönde kamuoyu hazırlanması yönünde bir çalışmanın içerisinde oldukları gözlerden kaçmıyor. İçinden geçtiğimiz süreç iyi analiz edildiğinde, Osmanlı Devleti’nin son dönemine benzediğimiz üzülerek ortaya çıkıyor. Osmanlı Devleti’nin son döneminde de misyoner örgütleri ülkeye gelerek, fakirleşen halk üzerinde kendi amaçlarını gerçekleştirmek için faaliyetlerde bulunmuşlardı.



Oluk gibi akıyor
Yabancılar, vakıflara 1 yılda 40 milyon dolar aktardı. Aslan payını, spekülatör Soros’la uzantılı TESEV ile DTP’li Osman Baydemir’in kurucuları arasında yer aldığı TİHV kaptı.

Vakıflara yurtdışından  ‘FON’ yağdı
AKP’nin çıkardığı yasa ile yurt dışından bağış alması serbest bırakılan vakıflara, bir yılda 40 milyon dolar aktarıldı. En çok fonu, Sorosçuların uzantısı olan TESEV ile DTP’li Osman Baydemir ve Akın Birdal’ın kurucuları arasında yer aldığı TİHV kaptı

Haber: Fatih ERBOZ
Dünya, uluslararası kurum ve kişiler tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşlarının Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yaptığı renkli devrimleri konuşurken, Türkiye’de, adım adım benzer bir sona doğru yaklaşıyor. AKP tarafından yurtdışından bağış kabul alması serbest bırakılan vakıflara yurt dışından bir yılda 40 milyon dolar (61 milyon TL) aktarıldığı ortaya çıktı.

ABD’den Ensar Vakfı’na
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın sorusunu Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün verileri doğrultusunda cevaplayan Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı,
Türkiye’deki 39 vakfa 27 Şubat 2008 tarihinden itibaren çeşitli ülkelerin para birimleriyle toplam 40 milyon dolar (61 milyon TL) yardım yapıldığını açıkladı. Japonya Çevre Fonu’nundan TEMA Vakfı’na 27 milyon 546 bin 424 Japon yeni yardım gelirken, listede, Ensar Vakfı, İhlas Vakfı, Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı gibi dini faaliyetleriyle öne çıkan vakıflar da yer aldı.
AB fonları başta olmak üzere çeşitli kuruluşlardan 70 bin 684 euro destek alan Ensar Vakfı’na ayrıca ABD Ankara Büyükelçiliği 129 bin 400 dolar yardımda bulundu. İhlas Vakfı’na ise çeşitli kişi ve kuruluşlar tarafından toplam 13 bin 63 euro bağış yapıldı.
ABD Büyükelçiliği de Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı’na 12 bin 280 dolarlık destek sağladı. Listeye göre, İsveç hükümeti ve İsveç orijinli yardım kuruluşları neredeyse bütün vakıflara maddi yardımda bulundu.
Bu yardımlardan en çok payı 2 milyon İsveç kronu (450 bin YTL) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı aldı. Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) büyük tartışmalar yarattığı bu dönemde Türk ve Orta Doğu Dayanışma Vakfı’na Arap kökenli kişi ve kurumlardan 2 milyon 662 bin dolar ve 73 bin euro aktarılması dikkat çekti.

En büyük yardım Soros’tan
Ahmet Salem bin Mahfoz ismiyle bu vakfa arka arkaya üç kez 589.980’er bin dolar gönderildiği belirlendi.
Listeye göre, düşük miktarlarda da olsa Dünya Bankası, ABD hükümeti, Avrupa Komisyonu gibi birçok önemli kurum ve kuruluştan yardım alan vakıfların başında TESEV geldi. TESEV, 10 ayda toplam, 336 bin 426 dolar, 1077 sterlin, 72 bin 966 euro ve 20 bin 600 TL yardım aldı. En büyük yardımı ise ABD’li finans spekülatörü George Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün (175 bin 485 dolar) göndermesi dikkat çekici bulundu.


ABD en çok bağışı Ensar’a yaptı!
ABD Büyükelçiliği’nin 129 bin dolar bağışını kabul eden Ensar Vakfı, 1979 yılında kuruldu. 47 kurucusu arasında en dikkat çekici isimlerden biri ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş. Topbaş, 1979’da 370 bin TL’lik vakfın kuruluş sermayesine 50 bin TL katkı sağladı. Proje ve çalışmalarını eğitim alanında yoğunlaştıran vakıf, İnteraktif Kuran-ı Kerim Öğrenme CD’si hazırlayarak Türkiye’deki bütün imam hatip liselerine dağıttı. Vakıf, din eğitimine ilişkin birçok metaryali de öğrencilere ulaştırdı. 30 ilde örgütlenen Ensar Vakfı, üniversite ve liselere hazırlık kursları, ilmihal, tefsir vb dini ilimlerle ilgili dersler, konferans, seminer ve yardım faaliyetleriyle öne çıktı.


Yahudi Soros’un gözdesi
TESEVÖzellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan çalışmalarıyla tanınan TESEV’e en büyük bağışı  dünyanın bir çok bölgesini karıştıran Yahudi spekülatür George Soros yaptı. AB ve ABD yandaşı araştırmalara da imza atan vakfa Dünya Bankası’ndan yapılan yardımlarda dikkat çekiyor. İşte TESEV’e aktarılan paralar: Department of State (13 bin 528,28 ABD Doları), British Council (750 İngiliz Sterlini), UNDP Türkiye Temsilciliği (9 bin 189 ABD Doları), Dünya Bankası (36 bin 121,66 ABD Doları), Internal Displacement Monitoring Centre (4 bin 135,90 ABD Doları), Dünya Bankası (70 bin 751,87 ABD Doları), Dünya Bankası (10 bin ABD Doları), İsveç İstanbul Konsolosluğu (16 bin 470,72 YTL), Geneva Center for DCAF (6 bin 681 ABD Doları), Geneva Center for DCAF (5 bin 914 ABD Doları), Dünya Bankası (3 bin 622,70 ABD Doları), Dünya Bankası (1000 ABD Doları), Dünya Bankası (4 bin 150,78 YTL), Instituto de Estudos Internacionais (7 bin 25 Euro), Institute for Philantropy Temple Place (327 İngiliz Sterlini), Açık Toplum Enstitüsü (175 bin 485 ABD Doları), Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu (65 bin 941,33 Euro).


Avrupalılar, en çok TİHV’yi destekledi
AB ve ABD’lilerin bağış yağdırdığı diğer bir vakıf ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV). Kurucuları arasında DTP’li Akın Birdal, Selahattin Demirtaş ve Osman Baydemir’in yanısıra, Yusuf Alataş, Nadire Mater gibi tartışmalı isimlerin de yer aldığı vakfa 8 ay içerisinde toplam 404 bin dolar ve 264 bin euro para aktarıldı. İşte TİHV’nin bağışçı listesi: Den Norske Helsingfors Com. (44 bin 855, 46 ABD Doları), Netherland Helsinki (45 bin Euro), Avrupa Komisyonu (79 bin 883,55 Euro), Uluslararası Af Örgütü (73 bin 747 ABD Doları), UN Office, İsviçre (90 in ABD Doları), Demokratisches Türkei Forum, Almanya (3 bin Euro), Svenska Roda Korset (2 milyon İsveç Kronu), İşkence Görenler için Rehab. Konseyi (2 bin 232 ABD Doları), Almanya Af Örgütü (10 bin Euro), İşkence Görenler için Rehab. Konseyi (24 bin 999 ABD Doları), İsveç Af Örgütü (50 bin ABD Doları), International Rehab. Council for Torture (73 bin 747 ABD Doları), UN Office (3 bin Euro), Demokratisches Türkei Forum, Almanya (79 bin 883,55 Euro), Avrupa Komisyonu (45 bin Euro), Netherland Helsinki (44 bin 855,46 ABD Doları).
06.01.2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder